25 Maddeyle Berlin Gezi Rehberi

25 Maddeyle Berlin Gezi Rehberi

Evet, Berlin dediğimizde Avrupa’nın en büyük şehirlerinden biri akla geliyor. Aslına baktığınızda İstanbul’dan giden biri için küçücük bir şehir. Fakat çok hareketli: Büyük şehrin bütün güzelliklerini almış, bir de taşra şehrinin ormanını koymuş içine. En son da Avrupa’nın düzeniyle yoğurulunca ortaya tadından yenmez bir şehir çıkmış.

Peki bir Erasmus öğrencisi, bir çalışan ya da bir turist olarak Berlin’e yolumuz düştüğünde ne yapacağız? ”Olmazsa olmaz”ların dışında olursa ”iyi olur”ları da listeye ekledim. Berlin’e gitmeden önce size bir yol haritası olur umarım.

1. Berlin’in en güzel olduğu mevsim.

1. Berlin’in en güzel olduğu mevsim.

Her mevsimin tutkunu farklıdır. Fakat söz konusu Avrupa şehirleri olunca üşümekten hasta olup otele tıkılıp kalmaktansa doğru zamanda giderek tadı doruklarına çıkarabiliriz. Bir İngiltere olmasa da Berlin de soğuk ve yağmurlu bir bölgede. Bu yüzden size önerim yaz aylarında gitmek olacak. Hatta, yaz sonlarına çok kalmayın. Şayet ben kaldım, tüm paramı verip mont aldım. Sonuçta size önerim Mayıs – Ağustos arasında Berlin’in tadını daha iyi çıkartabilirsiniz.

2. Şehir içi ulaşım hiç bu kadar kolay olmamıştı!

2. Şehir içi ulaşım hiç bu kadar kolay olmamıştı!

Büyük şehirlerin en büyük sorunudur trafik ve ulaşım. Bu sorun sadece İstanbul değil, Paris gibi Avrupa’nın metropollerinde de geçerlidir. Fakat Berlin bu konuda sizi şaşırtacak. Çünkü trafik yok şehirde. Otobüslerle ulaşım sağlayabilirsiniz ama çok da ihtiyacınız kalmıyor. Yer altından giden trenler ”S Bahn” ve yer altından giden trenler ”U Bahn” kullanarak neredeyse tüm şehri çok hızlı dolaşabilirsiniz. Aylık, haftalık ve günlük biletler mevcut tabi. Bir de unutmadan kısa süreli ziyaretçiler için 2-3 günlük ”Berlin Pass” var ve bu biletler hem ulaşımı hem de müzelere girişi kapsıyor gayet karlı oluyor.

3. Ne yiyip, ne içsek ki?

3. Ne yiyip, ne içsek ki?

Türkiye’ye göre pahalı olsa da Avrupa ortalamalarına göre ucuz bir şehir Berlin. Bu ülkede aç kalmanız zor: Mesela ben bir akşam tren garındaki kek promosyonlarıyla doyurmuştum karnımı. Ama tabi buraya özgü yiyecekler de yok değil. Hepinizin bildiği üzere bira çok meşhur burada. Tüm şehir bira kokuyor denilebilecek gibi. Ama tek meşhur gıdaları bira değil tabii ki. ”Berliner” çok tatlı, günlük şeker ihtiyacını fazlasıyla karşılayan dolgulu bir pasta çeşidi ve fotoğrafta da gördüğünüz ”Alman Simidi” isim olarak simit dense de bizim alıştığımız simitlerden farklıdır. Üstünde kocaman kocaman kaya tuzu vardır. Ama özellikle kahvaltılarda güzel seçim olabilir. Bunun dışında büyük restoran zincirlerinde daha ucuz ve hızlı yemek yemek mümkün tabii.

4. Önüm arkam sağım solum döner!

4. Önüm arkam sağım solum döner!

İstanbul’da bu kadar büyük döner gördüğümü sanmıyorum. Burada döneri herkesin yediğini göreceksiniz. Hatta şehrin en meşhur dönercisi ”Mustafa’s Gemüse Kebap’’ önünde 40-45 dk sıra bekleyenleri görürseniz şaşırmayın. Çeşitli soslarıyla bu döneri denemenizi tavsiye ederim ama bir porsiyonunu bitirebileni daha görmedim ben.

5. Bisiklet ile Berlin’i gezmek mi?

5. Bisiklet ile Berlin’i gezmek mi?

Bisiklet hani bizim kapımızın önünde sürelim diye küçükken aldığımız ama yaş ilerledikçe kullanılan süre düşen iki tekerlekli araç. Heh işte o aracı işe, okula, gezmeye giderken kullanıyorlar. Gidecekleri yer çok uzaksa trenlere bisikletleriyle binip indikleri yerden sürmeye devam edebiliyorlar. Üst düzey yöneticilerin falan da bisikletle işe gidip gelmesi de çok doğal burada. Takım elbisesiyle bisiklete binenleri görürseniz şaşırmayın diye diyorum.

6. Nerede kalsak ki?

6. Nerede kalsak ki?

Berlin’in hemen hemen her bölgesinde hosteller, oteller ve moteller bulabilirsiniz. Şehre çok yakın olmayan yerlerde kalmanız biraz ucuz gözükse de zamanınızdan çalacağından aradaki dengeyi kurmaya bakın. Benim kalınacak yer konusunda iki tavsiyem var bölge olarak birincisi kesinlikle Kreuzberg, şehri ayaklarınızın altında hissettirirken Berlin’in en hareketli ve en güvenli bölgesi sayılabilir. Bir diğeri ise Warschauer Straße, turistik yerlere çok daha yakın fakat hayat daha durgundur. Ve eklemem gerekir Kreuzberg’e benim listemde geride kalır. Fakat pek de çekinmeye gerek yok güzel yerdir. Kalacağınız yerle ilgili de önceden sitelerde otel vb hakkındaki yorumları incelemenizi tavsiye ederim.

7. Gezmeye nereden başlamalı? Tabi ki Berlin Duvarı ‘’East Side Gallery’’

7. Gezmeye nereden başlamalı? Tabi ki Berlin Duvarı ‘’East Side Gallery’’

Dünyanın en büyük açık hava müzesi gerçekten çok uzun ve sonuna ulaşacağım diye ısrar ederseniz ayaklarınızın ağrısından çok çekersiniz. Yakın zamana kadar utanç duvarı olarak adlandırdıkları şehri ikiye bölen duvar birleşmeden sonra yıkılmış fakat bölge bölge boşluklar şeklinde yıkılmıştır. En uzun parçası olan 1.3 km’lik dilime ise dünyanın çeşitli ressamları tarafından eserler çizilerek bir görsel şölen haline gelmiştir. Elinize simidinizi alıp gezmelik güzel bir yer.

8. Çarli Kontrol Noktası ‘’Checkpoint Charlie’’

8. Çarli Kontrol Noktası ‘’Checkpoint Charlie’’

Günümüzde yıkılan duvardan zamanında çok kısıtlı da olsa geçişlere izin veriliyordu. İşte o geçiş noktalarının en ünlüsü. Günümüzde uzun binaların arasında kalmış halde ve isteyen cüzi bir miktar karşılığında fotoğraf çektirebiliyor kapıdaki asker abilerle.

9. Brandenburg Kapısı ‘’Brandenburger Tor’’

9. Brandenburg Kapısı ‘’Brandenburger Tor’’

Berlin denince ilk akla gelen yapıttır kendisi. Tam bir Alman mimarisi simgesi olan bu kapı şehrin merkezinde bulunuyor. Sabahı ve akşamı ayrı güzel olsa da akşamki ışıklandırması bir şahane oluyor.

10. Tiergarten

10. Tiergarten

Şehrin en güzel parkı Brandenburg Kapısı’na da çok yakın. Şehrin içinden çıkıp doğanın içine girmemizi sağlıyor. Hemen yanında ise Zoologischer Garten denilen bir hayvanat bahçesi var çok büyük bir yer değil ama zamanınız varsa güzel zaman geçirmelik seçenek.

11. Müzeler Adası ‘’Museum Island’’

11. Müzeler Adası ‘’Museum Island’’

Ufak nezih bir su kenarında sıralanan 5 müzeden oluşuyor. Her müzesi ayrı bir tat veriyor insana. Şimdiden söyleyeyim müze eserleri arasında Türkiye’den gelen birçok eserle karşılaşabilirsiniz. Antik eserlerin sergilendiği bu müzelerin adları ise: Bode-Museum, Neues Museum, Alte Nationalgalerie, Altes Museum.

12. Bergama Müzesi ‘’Pergamonmuseum’’

12. Bergama Müzesi ‘’Pergamonmuseum’’

Bu müzeyi ayrı yazdım adadaki diğer müzelerden çünkü içerisinde 3 ayrı döneme ait eserlerden oluşan küçük müzeler var: Klasik Antik Çağlar Koleksiyonu, Eski Yakın Doğu Müzesi ve İslam Sanatı Müzesi. Eserler arasında da en dikkat çekeni ise Türkiye’den kaçırılan Zeus Sunağı. İnsan görünce şaşırmıyor değil koskoca binayı nasıl taşıdılar adamlar diye.

13. Berlin Katedrali ‘’Berliner Dom’’

13. Berlin Katedrali ‘’Berliner Dom’’

Şehrin bir diğer çok önemli simgelerinden olan bu katedral aslında hiçbir piskopos yaşamadığından tam bir katedral değildir. Fakat çok güzel görsel şölendir. Şehirde gezip etkilendiğim en güzel yapıttı bence. Hele üst katına çıkıp müzeler adasına panoramik bakmak gerçekten insanın içini açıyor.

14. Yıkık Kilise ‘’Kaiser-Wilhelm-Gedächtniskirche’’

14. Yıkık Kilise ‘’Kaiser-Wilhelm-Gedächtniskirche’’

Çok büyük bir yapıt olmasa da hem tarihi olmasıyla hem de 2. Dünya Savaşı’nda kısmen yıkılmasına rağmen o haliyle muhafaza edilmesiyle ilgi çekici bir yapıt haline geliyor.

15. Katledilen Avrupalı Yahudiler Anıtı ‘’Holokost Anıtı’’

15. Katledilen Avrupalı Yahudiler Anıtı ‘’Holokost Anıtı’’

Biliyorum ismi çok tüyler ürpertici ama içinde gezmek daha da ürkütücü. Benim zamanım kalmamıştı ve akşam gezdim içerisinde. Bir ara kayboldum hatta, o yüzden benim yaptığımı yapmayın.

16. Sachsenhausen Toplama Kampı

16. Sachsenhausen Toplama Kampı

Farkındayım son iki yapı çok iç açıcı yerler değil ama tarihe şahitlik etmenin verdiği duygu da tarifsiz. Berlin’e biraz uzakta Oranienburg bölgesinde yer alan toplama kampında dolaşırken gözleriniz dolabilir ve hatta burada insanların yaşamış olmasına inanamayabilirsiniz. Kendi açımdan o yaşanmışlığa şahit olan duvarlara dokunmak bile içime kasvet çöktürmeye yetti.

17. Almanya Meclis Binası ‘’Reichstag’’

17. Almanya Meclis Binası ‘’Reichstag’’

Halen faal olarak meclis binası olarak kullanılsa da bir kısmı da müze olarak ziyaretçilere açılmış durumda. Ama şunu belirtmemde fayda var. Haklı olarak yüksek güvenlik önlemlerinden sonra binaya ulaşabiliyoruz. Bina imparatorluk zamanında inşa edilmiş, Nazi Almanyası zamanında çıkan yangınla pek kullanılmamış, Berlin Duvarı yıkıldıktan sonra ise birliğin sembolü olarak kullanılmaya başlanılmıştır. İçeriden bakınca tavanı harika gözükmektedir.

18. Charlottenburg Sarayı

18. Charlottenburg Sarayı

Berlin’in en büyük sarayı ve hala eski hanedan ailesine ait. Barok mimarisiyle yapılmış ve sadece saray değil çevresi de özenle düzenlenmiştir. 2. Dünya Savaşı zamanında kullanılamaz hale gelse de güzel bir restorasyonla eski haline geri getirilmiştir. Galiba hanedan ailesine ait diye ben içerisine girememiştim ama bahçesi çok güzeldi.

19. Modern Almanya Sanat Müzesi ‘’Hamburger Bahnhof Museum für Gegenwart’’

19. Modern Almanya Sanat Müzesi ‘’Hamburger Bahnhof Museum für Gegenwart’’

Eski tren istasyonu binasını çok güzel değerlendirmişler ve modern bir müzeye dönüştürmüşler. Bu kadar tarihi müzeden sonra bu müze farklı bir tat oldu.

20. Van Gogh Müzesi

20. Van Gogh Müzesi

Müze dışarıdan çok şaşalı gözükmese de içerisinde hem ünlü ressam Van Gogh’un eserleri hem de ”Arles’teki Yatak Odası” eserinin çok iyi yapılmış maketi için bu müzeye gidilir.

21. Berlin Filarmoni Orkestrası

21. Berlin Filarmoni Orkestrası

Dünyanın en ünlü orkestralarından birini kendi evinde dinlemek mükemmel bir deneyim olabilir. Özellikle Çarşamba günleri ücretsiz konserler olabiliyor bulursanız kaçırmayın derim.

22. Berlin İngilizce Tiyatrosu

22. Berlin İngilizce Tiyatrosu

Berlin’e gittim Almanca bilmiyorum tiyatro izleyemem demeyin, izleyebilirsiniz çünkü. Çok başarılı oyunların İngilizce sergilendiği bir ortam burası.

23. Berlin TV binası ‘’Berliner Fernsehturm’’

23. Berlin TV binası ‘’Berliner Fernsehturm’’

Şehrin bir diğer simgelerinden olan bu kule alışverişin yoğun olduğu Alex Meydanı’nda bulunuyor. Benim pek ilgimi çekmemişti ama akın akın insanlar panoramik Berlin manzarasını görmek için kuleye çıkıyor. Tiryakileri için güzel bir tercih olabilir.

24. Alışverişin kalbi ‘’Kurfürstendamm’’

24. Alışverişin kalbi ‘’Kurfürstendamm’’

Burası aslında genişçe bir cadde İstanbul’un Beyoğlu’su olarak düşünülebilir. Çok uçuktan çok uyguna çeşitli birçok markanın mağazalarının bulunduğu bu caddede acıktığınızda Hard Rock Cafe Berlin’e gitmenizi tavsiye ederim.

25. Bonus: Potsdam Sarayı

25. Bonus: Potsdam Sarayı

Burası aslında Berlin şehir sınırlarına dahil değil, hemen komşu şehri Potsdam’a dahil fakat bence Berlin’e gidince görülmeden dönülmemesi gereken bir yer. O bahçenin muazzamlığı ve koskoca bir şehre yayılmış bir sarayın ihtişamını görmek paha biçilemez. Bir gününüzü ayırmanızı tavsiye ediyorum. Özellikle hava da güzelse kendinizi o sarayda bir gün kral/kraliçe ilan edebilirsiniz.

Ayrıca, Almanya’da Erasmus Stajı hakkında bilgi edinmek ve Berlin’de yaşadığım deneyimimi görmek isterseniz Almanya’nın Kalbinde Bir Deneyim: Erasmus Stajı günlüğümü okuyabilirsiniz.

YAZAR HAKKINDA
Efe Cuma Yavuzsoy

EDUMAG Editörü - Yurt dışına dair azıcık deneyimli ama çokça istekli biri!