Amerika’da Yaşamanın 10 Avantajı

Amerika’da Yaşamanın 10 Avantajı

“Filmlerden öğrenildiği kadarıyla, uzaylıların ilk kez iniş yapacağı bir coğrafyada yaşamanın vereceği haklı heyecan.” demiş bir ekşi sözlük yazarı. 🙂 Haydi hep birlikte dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasında gösterilen ABD’nin yaşam şartlarına yakından bakalım.

1. Kişi başına düşen milli gelir yüksektir.

1. Kişi başına düşen milli gelir yüksektir.

ABD 57,293 $ ile 10. sırada yer almakta.

*Kişi başına düşen milli gelir, bir ülkede yaşayan insanların ortalama refah düzeyini ifade eden bir kavramdır. Kişi başına düşen milli gelir, sadece bir ortalamanın göstergesidir. Bu gelir, bir ülkede yaşan bireylerin ulusal gelirden aldıkları gerçek geliri göstermez.

2. Nüfus yoğunluğu azdır.

2. Nüfus yoğunluğu azdır.

Dünyada nüfus yoğunluğunun en az olduğu ve kişi başına en fazla toprak düşen ülkelerinden birisidir. Dolayısıyla insanların çok büyük bir çoğunluğu büyük ve bahçeli evlerde otururlar.

ABD’de toplam şehir alanlarının ve imara açılan bölümlerin toplam topraklara oranı %4. orman, tarım alanları, çöl ve diğer açık alanların toplama oranı %96. örneğin Oregon’un %98’i imara kapalı ve imara izin verilen bölüm %2’lik dilimde.

3. Ehliyet yaşı 16'dır.

3. Ehliyet yaşı 16'dır.

Toplu taşıma zayıf olduğu için 16 yaşında ehliyet alınabilir ve araba – yakıt fiyatları oldukça ucuzdur. 500 $’a dahi araba alabilirsiniz. Benzinin litresi ise 0,67 $’dır.

4. Yaşam giderleri çok ucuzdur.

4. Yaşam giderleri çok ucuzdur.

Araba ve benzin fiyatları dışında elektronik eşya, market alışverişi, marka kıyafet vs. çok ucuzdur. Birer örnek vermek gerekirse iPhone 7 Plus 32 GB: 769 Dolar. Etin kilosu ise 5 dolardır.

5. Her ürünün sadece en ucuzunu değil aynı zamanda en kalitelisini alma şansına sahip olursunuz.

5. Her ürünün sadece en ucuzunu değil aynı zamanda en kalitelisini alma şansına sahip olursunuz.

Bununla ilgili bir ekşi sözlük yazarının sözlerini düzenleyerek aktaracağım.

“Nike’ın dünyanın çeşitli ülkelerinde üretim yapan 900 fabrikası var. Bu fabrikalardan hiçbiri şirkete ait değil. Şirket genelde çeşitli ülkelerdeki tekstil üreticilerini taşeron olarak kullanıyor ve fabrikalara kontrat veriyor. Bu fabrikalar ürettikleri ürün kalitesine göre 5 kategoriye ayrılmış durumda. en üstteki kategori “gold” denilen altın kategori. Bu fabrikalar en kaliteli ürünleri üreten, en az defoya sahip olan, ürünlerinin en az geri gönderildiği ve en efektif üretim yapan fabrikalar. Bundan sonra “silver” ve “bronze” yani gümüş ve bronz fabrikalar geliyor. Bu fabrikalar en iyi olmamakla beraber “idare eder” kalitede ürünler üreten ve performans sergileyen fabrikalar.

Son 2 kategori de sarı ve kırmızı. Buradaki fabrikalar eğer durumlarını düzeltmezse taşeron kontratları iptal edilecek ve bunlara bir daha ihale verilmeyecek. Peki bu 5 kategorinin Amerika ile alakası ne? Onu anlatayım. Genelde ABD’de satılan Nike ürünleri “gold” fabrikalarından geliyor. Almanya, İngiltere gibi gelişmiş ülkelerde satılan Nike’lar da genelde gold veya silver fabrikalardan geliyor. Gelişmekte olan ülkelerdeki ayakkabılar genelde silver ve bronze fabrikalardan geliyor. Çakma marka olarak satılan veya defolu marketlerde satılanlar da genelde sarı veya kırmızı fabrikalardan çıkma ürünler oluyor. İşte bu yüzden atıyorum Nike’ın ürettiği aynı model ayakkabıyı ABD’den alınca 5 yıl sapasağlam giyerken aynı ayakkabının aynı modeli başka bir ülkeden alınınca 1 yılda bozulmaya başlayabiliyor.

Bunun en büyük sebebi ABD’deki tüketici haklarının çok yüksek bir şekilde korunuyor olması. Amerikalı Michael Amca, Nike’dan ayakkabı alıp 1 senede ayakkabı dağılırsa o ayakkabıyı mağazaya yedirir ve parasını geri alır. O yüzden Nike ABD’ye gönderdiği ayakkabıları en kaliteli fabrikalardan seçiyor ki iadelerle ve tamirlerle uğraşmasın. Nike sadece bir örnekti ve uluslararası birçok şirket bu şekilde işliyor.”

6. Gıda ürünlerindeki çeşitlilik çok fazladır.

6. Gıda ürünlerindeki çeşitlilik çok fazladır.

Her ürünün oldukça fazla alternatifi bulunmakta, çeşitlilik çok fazla. Seçmekte zorlayabilir fakat herkese uygun bir şeyler olacaktır.

7. Hayvanlarla iç içe yaşarsınız.

7. Hayvanlarla iç içe yaşarsınız.

Amerika ormanlarla kaplı doğa ülkesi bir ülke olduğu için evinizin bahçesinde geyik, tavşan, sincap hatta ayı görmeniz olası. 🙂

8. Ülkenin köy, arazi, tarım bölgelerinde vs. her yerinde 4G çekim vardır.

8. Ülkenin köy, arazi, tarım bölgelerinde vs. her yerinde 4G çekim vardır.

Ülkenin mobil ağ sistemi oldukça gelişmiştir.

9. Fırsatlar ülkesi Amerika'da eğitim sistemi oldukça kolaydır.

9. Fırsatlar ülkesi Amerika'da eğitim sistemi oldukça kolaydır.

Eğitim sistemi oldukça kolaydır. Türkiye’den Amerika’ya lise okumaya gitmiş bir arkadaşımız, ilkokul düzeyinde çok kolay dersleri olduğunu ve kendisinin profesör olduğunu zannettiklerini söylüyor ve ekliyor; ”Burada istediğiniz her şeyi olabilirsiniz.”

10. Ücretsiz su ve içecek alabilirsiniz.

10. Ücretsiz su ve içecek alabilirsiniz.

Amerika’da bir lokantaya gittiğinizde istediğiniz kadar su isteyip ücretsiz bir şekilde içebilirsiniz. İçecek otomatlarında ilk ödediğiniz içecek sonrası sınırsız içecek içme şansınız vardır.

Amerika ile ilgili bu içerikleri de mutlaka okuyun!

YAZAR HAKKINDA
Kamer Durmuş