Dünyadaki Dinler: Güney Asya’da Bulunan 5 Farklı Din

Dünyadaki Dinler: Güney Asya’da Bulunan 5 Farklı Din

Dinler konusunda oluşturacağım serinin ilk adımındayız. Yeryüzünde insanlık var olduğundan beri belli başlı inanç sistemleri geliştirmiş, tanrıya ya da tanrılara inanmışlardır. Bulundukları coğrafyanın da etkisiyle birlikte insan topluluklarının doğaüstü güçlere, tanrıya inanma, ibadet, tapınma biçimleri ortaya dinleri çıkarmıştır.

Yaşam, ölüm, amaç konusunda sordukları sorular benzerlik gösterse de her dinin kendine has ibadet biçimleri, tanrı isimleri ve tanrı öğretileri vardır.

Kendisine özgü mistik bir havası olan Hindistan ise birçok dinin doğduğu yerdir. Bu öğretiler ise zamanla başka insanları ve inanç sistemlerini etkilemiştir. Şimdi hem Hindistan’ın hem de Güney Asya’nın dinleri ve öğretileri tek tek ele alalım.

1. Güney Asya'nın En Eski Dini: Hinduizm

1. Güney Asya'nın En Eski Dini: Hinduizm

Hinduizm hem bir din hem de bir kültür yaşam biçimidir. İçerisinde farklılık gösteren tarikatlar olsa da hepsine saygıyla yaklaşılır ve kabul edilir. Çok eskilere gidildiğinde bu dinde kast sistemi etkiliydi. En üstün güç Brahman’dır. Yani rahiplerdir.

Tanrılar yaşamın bir yönü üstünde etkilidir.

  • Fil başlı tanrı Ganeşa: güçlüklerin aşılmasında
  • Lakşmi: zenginlik kazanmada
  • Şiva ise en temel ve en karmaşık konuların tanrısıdır. Yok eden de var eden de odur.

Meditasyon yani zihnin özgür kalması için rahatlama Hindu dininde büyük önem taşır.

Ahimsa ise hinduların bir başka önemli inancıdır. Hiçbir canlıya zarar vermemek demektir. Hinduların ineklere gösterdikleri saygının kaynağı bu inançtır.

Hindular için Ganj Nehri oldukça kutsaldır. Ganj Nehri’nde yıkanarak her türlü kötülükten arındıklarına inanırlar. Genellikle her yıl ocak, şubat, mart aylarında düzenlenen KUMBH MELA Festivali’ne katılırsanız eğer Hinduizme ait birçok ritüeli ve ibadeti bir arada görme şansını yakalarsınız.

2. Aydınlanmış Olan: Buda'nın Öğretisi

2. Aydınlanmış Olan: Buda'nın Öğretisi

Eski Hindistan’da Siddhartha Gautama’nın (Buda) öğretisi çevresinde gelişen dine Budacılık denir. Aydınlanmaya giden öğretileri birçok insan tarafından benimsendi. Budacılık Asya’nın büyük bölümüne özellikle Çin, Japonya, Kore’ye yayıldı. Çin’in Sichuan bölgesindeki Leshan Budası dünyanın 71 metre ile dünyadaki en büyük Buda heykelidir.

Buda’nın öğretisinde dört soylu doğru vardır:

  • İlk soylu doğru: yaşamın acı ve sıkıntılarla dolu olmasıdır.
  • İkinci soylu doğru: tüm sıkıntıların kişinin isteklerinin doğmasındandır.
  • Üçüncü soylu doğru: kişinin bu isteklerinden kurtulmasıdır. İşte bu Nirvana‘dır.
  • Dördüncü soylu doğru: sekiz aşamalı yoldur.

Bu sekiz aşamalı yol için ise lüks yaşam ile gereksiz yoksulluklarla dolu yaşam arasında, Orta Yol’u izlemek gerekir.

Buda’nın öğretileri ölümünden 300 yıl sonra yazılı hale getirildi. Bu süreçte rahipler ve keşişler öğretileri kendilerine göre yorumladılar. Günümüzde Buda saygı belirten bir unvandır. Aydınlanmak, bilgeliği seçmek ve nirvanaya ulaşmak isteyenler meditasyon yolu ile Buda’nın öğretilerini benimsemektedirler.

Buda’nın en önemli, yol gösterici öğretisi ise: “Sizi sizden başka kimse kurtaramaz, kendi kendinize ışık olun.”

3. Tibet'in Ulu Öğretmeni, Bağımsızlığın Mücadelesi: Dalay Lama

3. Tibet'in Ulu Öğretmeni, Bağımsızlığın Mücadelesi: Dalay Lama

Tibet dilinde Lama sözcüğü ‘öğretmen’ demektir. Dalay Lama Tibet’in önde gelen Budacı Sarı Şapka Tarikatı’nın başkanıydı. 1959’a kadar da hükümet başkanlığı yapmıştır.  Tibetliler Dalay Lama’yı insan biçimine girmiş ‘sevgi ve bağışlama’ duygusu olarak tanımlarlar. İlk Dalay Lama, Dge-dun-grub-pa’nın öldükten sonra kendisinden sonra gelen Dalay Lama’lar ile yeniden doğduğuna inanırlar.

Buda’nın öğretilerini benimseyen Dalay Lama’lar sakin bir yaşam sürememiş, Çin işgalindeki Tibet’in bağımsızlığı için mücadele etmişlerdir.

Günümüzdeki 14. Dalay Lama olan Tenzin Gyats 1989’da Nobel Barış Ödülü’nü almıştır. Bu ödül ona, Çin’in Tibet’i işgaline son verilmesi için gösterdiği barışçı çabaları nedeniyle verildi.

“Merhamet dini bir şey değildir. İnsani bir şeydir. İnsanlığın devamı buna bağlıdır. Benim dinim bu. Tapınaklara ihtiyaç yoktur, ya da karışık bir felsefeye… Kendi kalbin, kendi zihnin tapınağındır. Felsefen iyiliktir.

4. Şiddete Karşı Bir Öğreti: Caynacılık (Janizm)

4. Şiddete Karşı Bir Öğreti: Caynacılık (Janizm)

Caynacılık, Hinduizm ve Budacılık ile birlikte Hindistan’ın üç büyük ve eski dininden biridir. Yaklaşık 2.500 yıl önce ortaya çıkmıştır. Arınmaya ulaşmak ile birlikte, düzgün bir yaşam sürmeye ant içerek kusursuzluğa erişmeye çalışırlar. Onlar için her canlı değerlidir. Şiddete karşı oldukları için hiçbir canlıyı incitmek istemezler. Bu inanç nedeniyle çoğu caynacı vejetaryendir. Hatta böceklere karşı bile şiddetten kaçınırlar. Uçan böceklere ve sineklere zarar vermemek, yanlışlıkla onları yutmamak için caynacılar ve rahipler ağızlarını, burunlarını tülbentle kapatırlar. Aynı zamanda ellerinde küçük bir süpürge taşırlar ve böylelikle yollarına çıkan böcekleri kendilerinden uzaklaştırırlar.

Hindistan’da 4 milyon caynacı yaşamaktadır.

5. Öğretmen - Öğrenci Öğretisi: Sih Dini

5. Öğretmen - Öğrenci Öğretisi: Sih Dini

15. yüzyılın sonlarında Guru Nanak tarafından kurulmuştur. Sihler ibadet ettikleri yere “guru geçidi” derler.

Sih dininde Hinduizm ve İslam dininin etkisi vardır. Tanrı tek ve gerçek yaratıcıdır.

Sihler için ibadetler genellikle bireysel ve meditasyon şeklindedir.

Harmandir Sahib yani Altın Tapınak Hindistan’ın ‘Amritsar’ şehrinde bulunan en önemli Sih Tapınağı’dır. Bu tapınağı çevreleyen bir göl vardır. Bu göle ‘Kutsal Göl’ veya ‘Ölümsüzlük Pınarı’ adı verilir. Tapınağın dört bir yandan girişinin olması ise hoşgörü ve kabullenmek anlamına gelmektedir.

Güney Asya ile ilgili bu içerikleri de mutlaka okuyun!

YAZAR HAKKINDA
Bensu Ulutaş