Dünyanın Yeni 7 Harikası

Dünyanın Yeni 7 Harikası

İsviçre’de bir organizasyon tarafından cep telefonu ve internet aracılığıyla yapılan bir oylama sonucunda, dünyanın 7 harikasına alternatif olarak seçilmiş olan dünyanın yeni 7 harikası 2007 tarihinde açıklanmıştır.

1. Çin Seddi (Huariou, Çin)

1. Çin Seddi (Huariou, Çin)

Çin’in kuzeybatı kısmında uzanan ve neredeyse Çin uygarlığının simgesi haline gelen Çin Seddi, insan eliyle yapılmış dünyanın en büyük savunma duvarı olarak kabul ediliyor. 21196 km uzunluğu ile Çin turizmi için büyüleyici bir yapı. UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi’ne giren ve dünyanın yeni 7 harikasından biri olan Çin Seddi’nin yüksekliği 4 metre ile 10 metre arasında değişirken en geniş yeri ise 9.1 metredir. Taban alınlığı 7 metre ve üst kalınlığı 6 metredir. Yükseklik ve genişlik yerine göre değişmektedir. En yüksek noktası başkent Pekin taraflarında yer alan Heita Dağı üzerinde bulunmaktadır.

2. Tac Mahal (Agra, Hindistan)

2. Tac Mahal (Agra, Hindistan)

Tac Mahal (Taj Mahal), Babür imparatorluğunun 6. hükümdarı Şah Cihan (1593-1666) tarafından, o zamanki imparatorluğun başkenti olan Hindistan’ın Agra şehrinde, Jumna (Yamuna) Nehri’nin kıyısında yaptırdı.

Dünyada aşk için dikilmiş en büyük ve en güzel anıt olarak kabul edilen Tac Mahal, Şah Cihan’ın büyük bir aşkla sevdiği eşi Mümtaz Mahal’ın (Ercümend Banu Begüm) doğum sırasında ölümü üzerine yaptırılmış.

3. Kolezyum (Roma, İtalya)

3. Kolezyum (Roma, İtalya)

Roma İmparatorluğu tarihinin en görkemli yapılardan Kolezyum, döneminde halkın en önemli eğlence alanıydı. Roma’nın simgelerinden biri olan Colosseum ve çevresi yalnızca tarihi kalıntıların ve ünlü müzelerin değil aynı zamanda modern Roma’nın kültür, sanat ve ticaret faaliyetlerinin odak noktası.

Gerçek adı Flavianus Amfitiyatrosu olan bu muazzam yapı aynı zamanda dünyanın en büyük amfitiyatrosuydu. Yapılış amacı, gladyatör dövüşleri, hayvan avı, tiyatro ve eski savaşların temsili gösterilerini yapmak ve halka muhteşem bir eğlence sunmaktı. Beklendiği gibi olmuş ve halk tarafından fazlasıyla sevilmiş.

4. Chichen Itza (Yucatan, Meksika)

4. Chichen Itza (Yucatan, Meksika)

Chichen Itza (Çiçen Itza), bir Maya kızılderili halkı olan İtza Maya halkının yaşamış olduğu kenttir. Meksika’nın Yucatan eyaletinde bulunan kent, ülkenin en çok ziyaret edilen arkeolojik sit alanıdır. Tarihi kent yılda 2 milyondan fazla turist tarafından ziyaret edilmektedir. Chichen Itza, ‘İtza’nın Ağzında’ anlamına gelmektedir. Kentte El Castillo adıyla da bilinen Kukulkan Piramidi, Kristof Kolomb öncesinde kurulmuş bir yerleşimdir.

5. Machu Picchu (Peru)

5. Machu Picchu (Peru)

Macchu Picchu, And Dağları’nın dağının zirvesinde, 2360 metre yükseklikte, Urubamba Vadisi üzerinde kurulmuştur. Şehrin inşaasının 25 yıl sürdüğü tahmin ediliyor. Şehrin inşaatı için önce en alttaki surlar ve üzerlerine depreme ve erozyona dayanıklılık için kayalardan korumalar yapılmış. Ardından taraça ekim alanları düzenlenmiş. Üzerlerine yerleşim için evler ve zanaatkar üretim alanları inşa edilmiş. En tepeye tapınak, gözlem evi ve mezarlık gibi en önemli yapılar yerleştirilmiş. Piramit gibi yükselen şehrin ortasında ise şehir meydanı yerleştirilmiş.

6. Kurtarıcı İsa Heykeli (Rio de Janeiro, Brezilya)

6. Kurtarıcı İsa Heykeli (Rio de Janeiro, Brezilya)

Christo Redentor (Kurtarıcı İsa), şehrin ana sembolü olan heykel 1922 yılında o dönemde ülkenin başkenti olan Rio de Janeiro’da Brezilya’nın kuruluşunun 100. yılı şerefine başlatılmış ve 1931 yılında tamamlanmıştır.

30 metre boyundaki devasa heykel 8 metre yükseklikteki bir blok üzerine konuşlanmış ve açık iki kolunun arası 30 metre genişliğindedir. 710 metre yükseklikte granit ‘corcovado’ dağının zirvesine yapılan bu heykel şehrin en tepesinde yer alıyor. Arkadan bakıldığında kollarını açan ve tüm şehri kucaklayan etkileyici bir manzara ortaya çıkıyor.

7. Petra (Ürdün)

7. Petra (Ürdün)

Petra, Orta Doğu’da, Ürdün’de bulunan tarihi ve arkeolojik bakımdan oldukça dikkat çeken bir antik kenttir. Wadi Musa bölgesine bağlı kent, Lut Gölü ile Akabe Körfezi arasındaki topraklar üzerinde yaklaşık 100 kilometrekarelik bir alanda yer alır. Adını Yunanca ‘taş’ anlamına gelen ‘Petra’ kelimesinden alan kent, kadim uygarlıklarının izlerini taşır. 1812’de İsviçreli gezgin Johann Burckhardt tarafından keşfedilerek batının dikkatini çeken Petra, saklı yollar arasında gizlenmiş, kayalar oyularak inşa edilmiş tiyatro, tapınak ve evlerin aralarında bulunduğu yapılardan oluşur. 1985 yılın UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesine alınmıştır.

Dünyanın 7 harikası ile ilgili bu içerikleri de mutlaka okuyun!

YAZAR HAKKINDA
Furkan Demir

Meraklı ve araştırmayı seven.