Sadece Bir Hafta Sonunuzu Ayırarak Keşfedebileceğiniz 10 Avrupa Şehri

Sadece Bir Hafta Sonunuzu Ayırarak Keşfedebileceğiniz 10 Avrupa Şehri

Dünyada hangi şehir olursa olsun sadece hafta sonunu ayırarak gezmek tam anlamıyla yeterli değildir. Ancak günümüzdeki çalışma koşulları ve eğitim hayatımızdan dolayı tatile sadece hafta sonumuzu ayırabildiğimiz söz konusu olunca bazı şehirlere 2 günlük gezi planı uyabiliyor. Ben de sadece hafta sonu tatilinde gezebilecek bu kesim için Avrupa’nın küçük ve sevimli 10 şehrini derledim.

1. Gözümüzün nuru Brugge!

1. Gözümüzün nuru Brugge!

Brugge diğer Avrupa şehirlerinden farklı. Moderniteden epey uzak olan şehir yapısı ama bir o kadar da modern insanlarıyla görülmeye değer şehirlerden biri. Küçük yüz ölçümüne sahip olması da 2-3 günlük bir geziye uygun hale getiriyor şehri. Tabi uzun süre kalsanız da yetmez derecede güzel olması bir yana şehrin genel anlamda pahalı olması da 2 günü yeter kılıyor.

Gitmişken tüm gününüzü dışarıda sokakları gezerek, çikolata ve waffle yiyerek geçirebilirsiniz. Biraları da denemek için bir akşamınız yeter. Ama soğuk iklime sahip olmasından dolayı yaz aylarını tercih etmek daha mantıklı olacaktır. İnterrail gibi programlarla gelenler için tren ulaşımının da çok sık olduğu bir şehir. Aynı zamanda İstanbul’dan kalkan uçaklarla da 3-3.5 saat kadar uçuş sonunda Brüksel’de inerek Brugge’a geçebilirsiniz.

2. Varşova, hepimizin merak ettiği o ucuz şehir!

2. Varşova, hepimizin merak ettiği o ucuz şehir!

Hemen her Avrupa ülkesinden her an uçuş bulabileceğiniz bir şehir. Polonya’nın ucuzluk konusundaki namını biliyoruz hepimiz. Gerek seyahat etmek, gerek yurtdışı eğitim amaçlı olunca Polonya hepimizin listesinde üst sıralarda oluyor. Bunun sebebi kullanılan para birimi tabi. Ha bir de bunun yanında şehrin kendi de ucuz olunca tadından yenmiyor. Avrupa seyahat ederken 2 gün kısa bir süre gibi gelmiyor hiçbir şehirde. Ama olur da farklılık arıyoruz şehri biraz da biz keşfedelim deyip çok tercih edilmeyen bir yer isterseniz Varşova tam size göre.

”Gezilerde Krakow ve Varşova hangisini seçelim” diyerek arada kalanlar çok olur ki buna aslında kişisel tercihleriniz karar versin. Polonya seyahat için çok iyi bir seçenek.

3. Atina, Santorini ve Rodos üçlüsü!

3. Atina, Santorini ve Rodos üçlüsü!

Ee güzel Yunanistan’ı listeye eklemesek olmazdı. Hele de böyle muazzam şehirlere sahipken. Ülkemizden birçok ulaşım seçeneğimizin olması bir yana, beyaz-mavi şehrin çekiciliğinden gidesi gelir insanın.

”Türkiye’den farklı ama çok da uzak olmayan, hem zamanını almayan hem de acaba gidilir mi” diye düşündürmeyen komşu ülkemizin zenginliklerinden yararlanmak gerek. Yaz aylarının vazgeçilmezi ve Avrupalıların da uğrak tatil yeri olmasının bir sebebi vardır elbet. Muhteşem adalarının tadını çıkarmak için ise 2 gün yetecektir.

4. Ohrid, hem vizesiz hem de tadından yenmez!

4. Ohrid, hem vizesiz hem de tadından yenmez!

Ohrid ve Üsküp Makedonya’nın en güzel şehirleri. Bir hafta sonunuzu Ohrid’de kafa dinlemeye “Oh iyi ki geldim!” demeye ayırabilirsiniz. Bir de 1 saatlik uçak yolculuğundan sonra başlarsa bu keyif, en güzelinden gezinizi planlayabilirsiniz.

Makedon mutfağının ne kadar meşhur olduğunu biliyoruz. Yemek kültürleri de bizimkilere çok benziyor. Yerel mutfağın tadına bakmak için bile gidilir! Ohrid’i gezdikten sonra bir gününüzü de Üsküp’e ayırırsanız az da olsa iki güzel şehri de görmüş olursunuz. Tabi gitmeden önce planınızı önceliklerinize göre yapmalısınız.

5. Porto, evet evet 2 gün için iyi fikir!

5. Porto, evet evet 2 gün için iyi fikir!

Porto, Portekiz’in en çok turist çeken şehirlerinden biri. E sıcak da olunca yaz tatillerinin de vazgeçilmezi oluyor. Bir hafta sonunu bu güzel ve sıcak şehri gezmeye ayırmalısınız. Portekiz’in sıcağından da kavrulmamak için eylül aylarında gitmekte fayda var. Hem şehrin kalabalığının da azalmasıyla gezip görmek için daha rahat bir ortam olabilir.

Portekiz’in deniz ürünlerini de denemek için bir akşam yemeğinizi ayırmalısınız. Bu rengarenk ve ışıl ışıl şehri görmek için uçuşları popüler olmayan zamanlarda aldığınızda çok daha karlı olacaktır!

6. Hamburg, Almanya'nın diğer şehirleri gibi 2 günün yeteceği bir şehir!

6. Hamburg, Almanya'nın diğer şehirleri gibi 2 günün yeteceği bir şehir!

Aslında diğer tüm şehirleri hakkında genelleme yapmak ne kadar doğru bilmiyorum ama Hamburg’ta geçireceğiniz dolu dolu 2 gün size çok iyi gelecektir. Pahalı olan Avrupa şehirlerinden biri olması, lükslüğe de bol bol doyacağınız sokakları da olsa Hamburg’ta bütçe yapmak çok da zor değil. Özellikle kalacak yer konusunda çok ucuz seçeneklerinin olması Hamburg’un en iyi yanı diyebilirim.

Metro ve toplu taşımada da bilet kontrolü yok ve her yere ulaşım çok kolay. Hamburg, Köln gibi şehirler 2 günün size yeteceği Avrupa şehirlerinden birkaçı.

7. Köln, belki 2 gün fazla bile gelir.

7. Köln, belki 2 gün fazla bile gelir.

Köln, giden Türklerin asla kendini yabancı şehirde hissetmeyeceği bir yer. Şöyle ki Primark başta olmak üzere sokaklar ve mağazalar Türklerle dolup taşıyor. Yani gezecek yerleri bulamamanız takdirde yolda durdurup sorduğunuz kişinin Türk olma ihtimali yüksek. Bu şekilde yolunuzu rahatça bulup, planınızı yaparak gittiğinizde Köln size bir hafta sonu geziniz için çok iyi gelecek.

Yalnız kasvetli havasından uzak durmak gerekirse eğer ilkbahar aylarını tercih etmelisiniz. Turistik bir bölge olduğundan yazın çok kalabalık olabilir. Trenlerle ulaşımınızı sağlayabilirsiniz. Tren istasyonunun karşısında hemen gezinize başlayabilirsiniz. Kölner Dom’u görerek ve Hohenzollern Köprüsü’nden geçerek gezinize başlayabilirsiniz. Eski Köln’ü yani Alter Markt’ı da bir rotanıza ekleyebilirsiniz.

8. Liege ve Gent'i rotanıza eklemelisiniz.

8. Liege ve Gent'i rotanıza eklemelisiniz.

Liege ve Gent Belçika’nın iki farklı şehri. Gent Flaman bölgesinde yer alırken; Liege, Valonya bölgesinde bulunuyor. Ancak 1 saat 45 dakika tren yolculuğuyla Brüksel’i de rotanıza ekleyerek gezebilirsiniz. 2 günde size eşlik edecek olan bu şehirlerin birinin yerine Antwerp veya Leuven gibi şehirleri de ekleyebilirsiniz.

9. Lviv de bu kadar yakınken, gitmeden olmazdı.

9. Lviv de bu kadar yakınken, gitmeden olmazdı.

Ucuz uçak bileti ile Avrupa’da vizesiz gezebileceğiniz alternatiflerden bir tanesi de Ukrayna’nın Lviv şehridir. Hemen hemen Türkiye fiyatlarına uçup, belki de Türkiye’den daha ucuza tatil yapabileceğimiz ender şehirlerden bir tanesi diyebiliriz. Farklı şehirleri görmek isteyenlerin de Kiev ve Odessa şehirlerini gezmelerini tavsiye ederim. Soğuk havalardan kaçınmak için Mayıs ve Eylül arası bir dönemde gidilmesi gerektiğini düşünüyorum.

10. Nefes almak için birebir : Lübliyana !

10. Nefes almak için birebir : Lübliyana !

Slovenya‘nın başkenti Lübliyana, hafta sonu kaçamaklarının en sevilen noktalarından biri olabilir. Slovenya bizden Schengen vizesi istese de THY ve diğer ucuz uçak biletleriyle seyahatinizi gidiş-geliş 250 TL civarında yapabilirsiniz.

Kendinizi doğanın kucağına bırakmak istiyorsanız Lübliyana kesinlikle tam aradığınız yerlerden biri. Ejderha Köprüsü, Lübliyana Kalesi, Presen Meydanı, Metalkova, Tivoli Parkı ve Bled gölü görmeden dönmemeniz gereken yerlerden sadece birkaçı. Her kesime hitap eden bu şehre eğlence, kafa dinleme gibi ne istediğinizi gözeterek karar verebilirsiniz. Yaz aylarında gitmeniz iklim açısından gezinizi daha çok rahatlatacaktır.

11. Bonus: Gözünüzü kapatıp Budapeşte, Prag ve Viyana üçlüsünden birini seçin!

11. Bonus: Gözünüzü kapatıp Budapeşte, Prag ve Viyana üçlüsünden birini seçin!

Evet kulağınıza şaka gibi gelse de Budapeşte, Prag ve Viyana arasından hangisi olursa olsun bir hafta sonunu ayırmanıza değecek.

Üçünü ayrı başlıkta toplamamın nedeni küçük olmayan ama hafta sonu gezilebilecek şehirlerden olmalarıdır. Ayrıca üçü de birbirine mesafe olarak yakın ve benzer niteliktedir. En çok da tarih ve sanat severlerin gezerken keyif alacağı bu şehirler, güzelliği ile ömür boyu sizde kalıcı hatıralar ile hayatınıza birçok ”iyi ki”ler katacaktır. Sıcak dönemlerde çokça turistin olacağı bu şehirlere yine Mayıs ve Eylül arası bir dönemde gitmenizi öneririm. Bu arada, bana fikrimi sorarsanız hakkımı Prag‘dan yana kullanırdım.

Avrupa gezileri ile ilgili bu içerikleri de mutlaka okuyun!

YAZAR HAKKINDA
Gülşen Akıncı

EDUMAG Editörü