Yurtdışı Fotoğraflarınızda Daha İyi Çıkmanız için 10 Pratik Bilgi

Yurtdışı Fotoğraflarınızda Daha İyi Çıkmanız için 10 Pratik Bilgi

Paris’e giden herkesin Eyfel Kulesi’nin önünde, Roma’dakilerin Aşk Çeşmesi’nde, New York’takilerin Times Meydanı’nda çok harika olmasa da birkaç fotoğrafı mutlaka vardır.

Bazen yurtdışındaki bu tür yerlerde verdiğimiz pozların ve kadrajların çoğu istediğimiz gibi olmayabiliyor. Fakat, birkaç ufak detay bilgi ile bu fotoğrafları istediğimiz kıvama getirmek çok kolay. Unutmayın, fotoğraflarınızın güzelliği sizin beğenmeniz ve güzel görmenizle alakalıdır. Hiçbirimiz National Geographic fotoğrafçısı değiliz. İşte size 10 pratik bilgi:

1. Öncelikle doğal olun.

1. Öncelikle doğal olun.

Bir fotoğrafı içten ve samimi kılan şey kesinlikle doğallıktır. Bu doğallık sizi yansıtan şeydir. Bazen ufak bir gülümseme, bazen kocaman bir kahkaha ya da çılgın bir poz karakterinizi ortaya koyar.

2. Rahat kıyafetler giyin.

2. Rahat kıyafetler giyin.

Rahat kıyafet deyince aklınıza hemen bir eşofman ve hoodie gelmesin. Burada rahatlıktan kastım kendinize yakıştığını hissettiğinizi giyin. Üzerinizdekilerin kendinize yakıştığını hisseder ve içinde mutlu olursanız ruh haliniz daha özgüvenli bir hal alacak ve bu da fotoğraflara yansıyacaktır.

3. Gideceğiniz yere göre kombin yapın.

3. Gideceğiniz yere göre kombin yapın.

Gideceğiniz yere göre kombin yaparsanız fotoğraflarınız gözünüze daha güzel gözükür. Amsterdam sokaklarında salaş giyinmeyi tercih edebilirsiniz fakat Viyana’da bir akşam yemeğine çıkarken şık giyinmek istersiniz. Şık bir akşam yemeğinde çekildiğiniz fotoğrafta üzerinizdeki tişört fotoğrafın ruhunu yansıtmayacaktır.

4. Odaklamak istediğiniz şeye karar verin.

4. Odaklamak istediğiniz şeye karar verin.

Arkası çok kalabalık bir yerse odaklayacağınız kişi siz olabilirsiniz. Çok kalabalık yerlerde çekilen fotoğraflarda eğer odaklama yapılmazsa sizin değil de sanki hepinizin fotoğrafıymış gibi çıkma ihtimali var. Bakınız burada Roma halkı ve ben.

5. Pozunuza önceden karar verin.

5. Pozunuza önceden karar verin.

Diyelim ki Paris’e gidiyorsunuz ve güzel bir fotoğraf çekilmek hayaliniz. Bunun için pozunuza önceden karar vermeniz mantıklı olacaktır. Çünkü sonrasında fotoğraflara bakarken keşke böyle yapmasaydım diyeceğiniz pozlar olabilir.

Gitmeden önce Paris’te çekilen insanların fotoğraflarına bakıp aklınızda fikir oluşturabilirsiniz. Çokta taklit olmamak kaydıyla kendinizi de yaşatarak pozları kopyalayabilirsiniz.

6. Anı yaşayın.

6. Anı yaşayın.

Anı yaşadığınız fotoğraflar emin olun çok daha samimi ve orijinal çıkıyor. Fotoğraf çekilirken yaptığınız bir hareket, fotoğrafa aniden giren biri, fotoğraflarınıza renk katabiliyor.

7. Işığa dikkat.

7. Işığa dikkat.

Fotoğraflarınızın ışığının çok doğal olmasını istiyorsanız bu kesinlikle gün ortası yerine akşam üzeri olacaktır. Gün batımına yaklaşırken çıkan fotoğrafların ışığını bir de sabah güneş doğarken bulabilirsiniz. Fakat güneş batımına çok daha kısa sürede doğduğu için bu vakit yetersiz olacaktır. Gün batımının ışığı ile tarihi yerler birleşince ortaya çok güzel bir görüntü ortaya çıkıyor.

8. Vücudunuzu tanıyın.

8. Vücudunuzu tanıyın.

Fotoğraflarımıza bakarken çokça karşılaştığımız sorunların nedeni vücudumuzu tanımamamız. Neden dik durmamışım, keşke karnımı içime çekseydim.. Vücudunuzdaki kusurları ve güzel yanları bilin, ona göre pozunuzu verin. Mesela boyunuzdan çok memnun değilseniz belden yukarı kadrajları seçin veya burnunuz güzel değilse yan profili tercih etmeyin. Güzel bulduğunuz yanları öne çıkarmaya odaklanın.

9. Hareket edin.

9. Hareket edin.

Detay bilgilerin birinci kısmında doğallıktan bahsetmiştik. Doğal pozlarınız olması için hareket edin. Devamlı hareket halinde olun. Siz hareket halindeyken çok saçma pozların yanı sıra aralarında hoşunuza gidecek birkaç pozda bulabilirsiniz.

10. Güzel köşeleri kullanın.

10. Güzel köşeleri kullanın.

Bulduğunuz güzel köşeleri, kapıları, sembolleri, duvarları gözden kaçırmayın. Fotoğrafınızın arka planı olarak güzel bir renk katabilir.

Yurtdışında fotoğraf çekimi ile ilgili bu içerikleri de mutlaka okuyun!

YAZAR HAKKINDA
Cansu Çekirdekoğlu