Work and Travel Vize Görüşmesinde Dikkat Etmeniz Gerekenler

Work and Travel Vize Görüşmesinde Dikkat Etmeniz Gerekenler

Evet arkadaşlar korkmayın. O vizeyi ya alacaksınız ya alacaksınız. Size şimdi konsoloslukta sizi nelerin beklediğini ve neler yapmanız gerektiğini adım adım anlatacağım.

Vize randevunuzu nasıl almanız gerektiğine Work and Travel’a Hazırlık: Pasaport ve Vize İşlemleri adlı makaleden ulaşabilirsiniz. O yüzden vize randevusu alma gibi aşamaları anlatmayı es geçip sizi hemen, vize randevunuzun olduğu güne götüreceğim.

Dosyanızın doğru olarak tam olduğuna emin olmalısınız. Bunları zaten size şirketiniz söyler. Ama siz kontrolü elden bırakmayın.

Dosyanızın içinde sırasıyla;

  • 2 (5×5) biometrik fotoğraf,
  • Vize randevu ücretinizi yatırdığınıza dair banka dekontu,
  • İçinde tüm bilgilerinizin yer aldığı DS 160 formunuz.
  • Yasal çalışma ve oturum izniniz olan, asla ama asla kaybetmemeniz gereken DS 2019 formunuz.
  • SEVIS ödendi belgeniz.
  • İmzalı iş sözleşmeniz.
  • Öğrenci belgeniz.
  • Kapalı mühürlü zarfta İngilizce transkriptiniz.
  • Pasaportunuz.
  • Eğer Amerika vizesine dana önceden sahip olduysanız o vizenin basılı olduğu pasaportunuzu da yanınıza alın muhakkak.

Eğer bunlardan herhangi biri eksikse elinizde konsoloslukta büyük sıkıntılara sebebiyet verir.

Work and Travel vize görüşmesinde dikkat etmeniz gerekenler

  • Sabah kalktınız ve konsolosluğa gitme vaktiniz geldi. Muhakkak vize randevu saatinizden 30 dk önce orada olun. Çünkü siz dışarıdayken pasaportlarınızı toplayacaklar. O toplama anını kesinlikle kaçırmayın.
  • Kendinizi 30 dk önceden orada olmaya göre ayarladınız. Size tavsiyem yanınıza çanta, telefon, mp3 falan almayın. Çünkü bazen güvenliklerin emanet alma limiti doluyor ve siz elinizdekileri o an hiçbir yere bırakamadığınız için (tanıdığınız yoksa eğer yanınızda) sizi konsolosluğun dışına almak zorunda kalıyorlar. Bu sebepten vize görüşmesine giremeyen arkadaşlarım oldu. Yani siz tedbiri elden bırakmayın, ne olur ne olmaz demek lazım. 160$’ınız neden yansın di mi? Yani beyin bedava..
  • Konsolosluğun önüne geldiniz, sırada bekleyen insanlar görebilirsiniz. Hemen bodoslama gidip dalmayın sıraya. Sizin vize randevunuzun örneğin saat 9‘da olması size ”lütfen buraya buyurun Ali Bey/Ayşe Hanım, vize randevu saatiniz geldi.” diyecekler anlamına gelmesin. Orada kafadan 1-2 saatiniz beklemekle geçecek haberiniz olsun.
  • Sırada olmayan kalabalığın yanına gidin ve yancılık yaparak ”saat kaç randevuları alınıyor?” diye sorun ve beklemeye başlayın.
  • İnsanların gergin bekleyişi sizi germesin. İster istemez moraliniz bozulacak kasılacaksınız. Kasılmayın!
  • Siz o kalabalığın arasında beklerken, güvenlik kapının önünden randevu saatlerini bağıracak. Mesela sizin randevunuz saat 9’da kulağınızı dört açın ve dinleyin. Adam ”saat 9 randevuları” dediği anda ilk başta girmeyin diye sizi uyardığım sıraya girme vaktiniz geldi anlamına geliyor bu.
  • Sıraya girdiniz, o güvenlik gelecek ve pasaportlarınızı sizden alacak. Herkesin pasaportlarını aldıktan sonra içeriye geçecek. Sizin pasaportlarınızı ve randevu saatlerinizi doğru mu diye kontrol edecek. Ondan sonra elinde pasaportlarla gelip zamanı gelince teker teker isimlerinizi okumaya başlayacak. İsmi okunan kişi gidip pasaportunu güvenlikten alıp. Güvenlik kontrolünden geçeceğiniz odaya doğru sizi yönlendirecek. O esnada biraz daha bekleyeceksiniz. Çünkü güvenlik kontrolünden teker teker geçeceksiniz.
  • Sıra size geldiği zaman içerdeki güvenlik içerden size kapıyı açacak ve gireceksiniz içeri. Elinizde ne var ne yok X-RAY cihazına bırakacaksınız. Size tavsiyem dosyanızı kenara bırakın, X-RAY’e koymayın çünkü içinden önemli bir belgeniz düşebilir ve fark etmezsiniz. Geri kalan her şeyi X-RAY’e bıraktıktan sonra. Sıra sizin üstünüzü arama aşamasına geçecek. Kemeriniz, küpeniz, saatiniz bu tarz ne varsa üzerinizden çıkararak. Ellerinizi havada X-RAY’den geçeceksiniz. Size önerim bunları orada çıkarmaya çalışmak yerine hiç takmayın ya da yanınıza almayın ki orada bir de bunun için vakit kaybetmeyin. Direk geçin gidin.
  • Eğer eşyalarınızı emanete bıraktıysanız dolap numaranızı almayı unutmayın.
  • Bu aşamayı da geçtikten sonra güvenlik odasından çıkıp binaya doğru yürümeye başlayacaksınız. Binanın içine girmeden hemen sol tarafınızda camlı bir bölme göreceksiniz. Orada dosyalarınızın sizden alınmasını bekleyeceksiniz.
  • İlk olarak oradaki görevliler (korkmayın bunlar Türk) sizden pasaportunuzu isteyecekler. Onu verin ve eğer Amerika vizesine sahip başka bir pasaportunuz daha varsa onu da almak istiyor musunuz? diye sorun kesin. Sonra sizden dosyanızda sırası nasılsa sırasıyla evraklarınızı isteyecekler. Kapalı mühürlü zarftaki transkriptinizi sizin açıp vermenizi rica edecekler. Bazen öğrenci belgesinizi, job offer’ınızı ve 2 fotoğrafınızı almıyorlar. Ama siz yanınızda kesinlikle götürün.
  • Burada dosya teslimini yaptıktan sonra size aynı bankalardaki gibi bir sıra numarası verecekler. Bunu kaybetmeyin!
  • Elinizde memurun almadığı belgeleriniz ve sıra numaranızla bekleme salonuna doğru yürüyorsunuz.
  • İçinde, aynı banka vezneleri gibi cam bölmeler göreceksiniz. Ve işte o cam bölmelerin içinde sizle mülakat yapacak Amerikalılar olacak.
  • O bekleme esnasında her şeyle karşılaşabilirsiniz. Çünkü vize görüşmeleri hemen oturduğunuz yerin arkasında gerçekleşiyor olacak. Sevinen öğrenciler, İngilizce konuşamayıp Türkçe yalvarıp ağlamaya başlayan öğrenciler. Mülakatı yapan görevlilerin suratsız ve sert duruşları hepsi sizin önünüzde gerçekleşiyor olacak. Bu kesinlikle sizi heyecanlandırmasın. Siz kafanızda neleri diyeceğinize odaklanın yeter.
  • Hani bahsetmiştim ya sıra numaralarınızı takip edeceğiniz küçük bir ekran var diye, o ekran aynı bankalardaki gibi. Orada sizin numaranız 2 kere yanacak. İlk yandığı zaman mülakata girmiyorsunuz hemen. Önce parmak izi vereceksiniz. Hangi gişe’nin önünde yanıyorsa numaranız o gişenin önüne doğru yol alın acele ederek. Oraya gideceksiniz ve parmak izi vereceksiniz.
  • Parmak izinizi bir Amerikalı memur alacak hiç korkmanıza gerek yok. Önce sol el, sonra sağ, sonrada baş parmaklarınızın izini verip güler yüzle ”thank you” deyip yerinize geçip oturun.
  • Sonra numaranızın tekrardan yanmasını bekleyin. 2. Defa numaranızın yanması artık mülakatın gerçekleşeceği anlamına geliyor.
  • Ayrıca ekstra bir bilgi, çok abartmadan şık ve bakımlı gidin. Boru değil yani vize görüşmesi bu. Öğrenci salaşlığında gitmeyin sakın.
  • Numaranız yandı ve gişeye doğru ilerliyorsunuz. İlerlediğiniz esnada her şeyi unutun sakinleşin ve yüzünüze kocaman bir gülümseme oturtun. Onlar için güler yüzlü olmak inanılmaz önemli!!!!!! Yani not ortalaması 2’nin altında da olsa, İngilizcesi çok yeterli olmasa bile güler yüzü ile vize alan insanlar tanıyorum. O yüzden pişmiş kelle gibi sırıtarak durun vize memurunun önünde.
  • Vizenizin İngilizce olacağını söylememe gerek bile yok. Work and Travel öğrencileri için Türkçe bir mülakat söz konusu dahi olamaz.
  • Gişeye vardığınız zaman içten bir ”Hello” diyin.
  • Gişe memuru çoğu zaman sizin suratınıza bakmayacak. Elinde bir şeylerle uğraşıyor olacak. Baktığı zaman ise siz bir şeyi anlamadığınız zaman bakacak. Niye beni tınlamıyor bu demeyin.
  • Ona soru sormayın. Onun sorduğu sorulardan başka cevaplar ya da gereksiz bilgiler vermeyin. Azarlayabiliyor bana soru sorma diye.
  • Mikrofona doğru konuşun sizi anlayabilmesi için.
  • Ona bir şey ispatlamaya çalışmayın. Sadece sorularına cevap isteyecek. Bu kadar basit.

Vize memurunun size sorabileceği sorular

– Nerede okuyorsun?
– Hangi bölümde okuyorsun?
– Ne zaman mezun olacaksın?
– Not ortalaman kaç?
– İlerde hangi mesleği yapmak istiyorsun?
– Amerika’da daha önce bulundun mu?
– Bulunduysan nereye gittin?
– Bu yıl Amerika’da nereye gideceksin?
– Amerika’da ne olarak çalışacaksın? Görevlerin tam olarak ne olacak?
– Amerika’ya gitmendeki amaç ne? (bunun cevabı kesinlikle para kazanmak olmamalı. Yeni deneyimler ve İngilizcemi geliştirmek istiyorum en makbulüdür.)
– Amerika’da nereleri görmek istiyorsun?
– Babanın ya da annenin mesleği ne?
– Kardeşin var mı? Varsa ne iş yapıyor?
– Kendini kısaca tarif eder misin?
– Daha önce hiç yurt dışı tecrüben oldu mu? Olduysa nerelere gittin?

  • Bu tarz sorular geliyor genellikle. Ve bu soruların hepsi sorulmuyor hiçbir şekilde. O an şansınıza hangisini sormak istiyorsa bu tarz soruların içinden 4-5 tanesini çekip soruyor.
  • Kesinlikle ”yes ve no” tarzında kısa cevaplar vermeyin o zaman sizin konuşamadığınızı düşünüp, daha çok üstünüze gelir. Siz elinizde fırsat varken uzun cevaplar vermeye çalışın.
  • Ezber yaparak gitmeyin, ezber yaptığınızı anlarsa bu vize reddine sebep olur.
  • Bazen siz onun dediğini anlamamakta ısrar ederseniz, size ”lütfen oturup benim sizi tekrar çağırmamı bekleyin” diyebilir. Ve tüm görüşmeler bitene kadar sizi bekletebilir. Bu sizin tüm motivasyonunuzu yok edebilir. Kesinlikle etmesin. Siz güler yüzlü olmaya devam edin.
  • Eğer pasaportunuzu size geri iade ederse bilin ki vize reddi aldınız.
  • Oldu da vize reddi aldınız. Moralinizi bozmuyorsunuz hemen yeni bir ücret yatırıp İstanbul’da girdiyseniz Ankara’dan, Ankara’da girdiyseniz İstanbul’dan yeni bir randevu alarak daha kapsamlı olarak hazırlanıyorsunuz.

Vize reddi almanızın 3 tane sebebi olabilir

  1. İngilizcenizi yeterli bulmadı.
  2. Size inanmadı, geri dönmeyeceğinizi düşünüyor.
  3. İsim soruşturmasına kaldınız.

İsim soruşturmasına kalırsanız eğer görüşme esnasında vize memuru bunu size ya yazılı yolla ya da sözlü olarak dile getirecek.

İsim soruşturması nedir?

Daha önce sizin isminiz ve soy isminizi taşıyan birisi Amerika’da daha önce kaçak olarak yaşamışsa ya da isim aynı olmasa dahi benzer soy isimde birisi orada kaçak olarak yaşamışsa. ”Siz o musunuz?” ya da ”soyad benzerliği olan kişiyle bir akrabalığınız var mı?” diye sizin isminizi askıya alıp, sizi araştırmaya alıyorlar. Size vize reddini aldığınız zaman durumunuzu takip etmeniz için bir takip numarası verecek. Size verilecek olan takip numarasından Amerika konsolosluğu sayfasından durumunuzu takip ediyorsunuz. Bu açıklanma süresi 2 ila 6 hafta arası sürüyor. Eğer sizin o kişi ile bir bağlantınız yok ise, size takip ettiğiniz o sayfada ”pasaportunuzu bize yollayabilirsiniz, vize talebiniz onaylandı.” diye bir mesaj yolluyor ve sonrasında vizenizi basıp size yolluyorlar. Eğer o kişiyle bir bağlantınız varsa, elveda Amerika elveda hayaller.

Şunu kesinlikle unutmayın. Amerika konsolosluğundaki görevliler size vize vermemek için uğraşmıyorlar. Hatta sizin almanız için uğraşıyorlar. Ama onların istediği kıstasları yerine getirdiğiniz müddetçe bu hiç zor bir süreç değil.

Seçtiğiniz şirketin de size vize alırken rahatlık sağlamasında önemli bir rolü var. Bazen şirketinizin namıyla bile çok rahat vize alabilirsiniz. Şirket seçiminde dikkat etmeniz gereken hususlara da Work and Travel Şirketleri adlı makaleden ulaşabilirsiniz.

Vize görüşmesine girecek olan herkese başarılar diliyorum. Kendinize güvenip güler yüzlü olduğunuz müddetçe her türlü o vizeyi alacağınıza da inanıyorum.

Bol şanslar!

YAZAR HAKKINDA
Aysu Suriçi

Vize Danışmanı