Work and Travel’da İngilizce Geliştirmek İsteyenlere 5 Önemli Tüyo

Work and Travel’da İngilizce Geliştirmek İsteyenlere 5 Önemli Tüyo

Work and Travel programına özellikle ilk defa katılanlar İngilizce öğrenmek konusunda kendisini başladığı ilk gün ve son gün arasında kıyaslamalıdır. Peki Work and Travel’da İngilizce geliştirmek için neler yapmalı? Gelin birlikte benim maddelerime göz atalım.

En Önemlisi : Utanma!

Dilin kötü olduğu için çekinme! İnsanlar benimle dalga geçecek diye düşünme. Eğer dalga geçen olursa İngilizce öğrenmek onlara verilecek en büyük cevaptır unutma!

1. Türkçe konuşmayı unut, cidden unut. Konuşma yani ailenle arkadaşlarınla habeleşmen dışında. Türkçe bir şey kullanma telefonunun dilini dahi İngilizce yap. (Dikkat: Türklerle takılma demiyorum)
2. Yabancılarla kal, yabancılarla çalış.
3. Her gün öğrendiğin kalıpları ve kelimeleri yaz, tekrar et. Akşam en azından uyumadan bir kere oku ve yeni öğrendiğin kalıpları kullanmaya başla ne de olsa anlıyorum deyip geçme.
4. İngilizce altyazılı dizi izlemeye çalış bol bol, İngilizce şarkılar dinle.
5. Bir tane yabancı kanka veya sevgili edinmeye bak. Yaz boyu onunla takılırsan yaz sonu akıcı bir İngilizcen olacak.

Ve ben öyle A1 C2 falan anlamam, Work and Travel’da bana göre 6 seviye vardır :

0. Çok zor anlama, sadece kendini tanıtma.
1. Yavaş konuşulduğunda anlama, kendini yavaşça ifade edebilme.
2. Normal konuşulduğunda anlama, kendini normal bir şekilde ifade edebilme.
3. Hemen hemen tüm konuşmaları anlama, istediği her şeyi anlatabilme. (Bu seviyede İngilizce altyazılı dizi de izlenebilir)
4. Başını kaçırdığınız konuşmaları bile anlama, teklemeden konuşabilme. (Bu seviyede bazı şarkılar sözlere bakmadan anlaşılabilir)
5. Altyazısız İngilizce dizi izleme, her duyulanı anlama ve rahatça konuşabilme. (Neative speaker’a çok yakın bi seviye)
6. Eminem’i dinlerken şarkı sözlerini anlama. (Neative speak’in biraz üstü :D)

Beni soracak olursanız benim ikinci senem, geçen sene hello/how are you derecesinde iken zar zor vize alıp gittim. Housekeeper olabildim anca. Fakat İngilizcemi geliştirdim bu sene Garson olarak çalışıyorum. Seviyem tahminime göre 4-5 arası çünkü geçen altyazısız dizi izledim biraz zorlandım anlamakta, ama Eminem When I’m Gone şarkısını komple anlıyorum 😀 Rap god’ı anlamıyorum tabi ki maalesef..

Grammer’den nefret ederim fakat şu konuyu bilmeyen varsa mutlaka öğrensin :

Relative Clauses.. Arkadaşlar bu konu cümlelerin ortasına which – that – who gibi kelimeler getirerek cümleyi uzatmanızı sağlıyor, çok basittir. ”I know that you love me.” Mesela ”Beni sevDİĞİNİ biliyorum.” Ortadaki eki that sayesinde yaptım.

Yoksa ”I know. You love me.” diyip iki cümle kuracaktım bu da ”Biliyorum. Beni seviyorsun.” Şeklinde olacaktı… That koyabilirsiniz hepsine yok insansa who, nesneyse which felan gibi zırvalıkları dinlemeyin.. Sokak İngilizcesi öğreniyoruz burada!

Ayrıca, bunu öğrendiğinizde birçok bilmediğiniz kelimeyi açıklayabilirsiniz. Mesela geçen ben çok unutkanım diyecektim aklıma gelmedi unutkan.. Ben de ”The one who forgets everything.. how do you call it?” dedim. Forgetful dedi arkadaşım direk. Zaten biliyordum unutmuşum kullanmadığım için.

Work and Travel’ı ortalamışken İngilizce ile ilgili bir yazı yazayım dedim, umarım faydalı olmuştur. Hepinize unutamayacağınız bir yaz diliyorum.

Travel zamanı tekrar yazılarım olacak. Özellikle Las Vegas – San Diego – Los Angeles – San Franciscoo – Chicago – Miami ve Newyork’a gitmek isteyenler için.. Hoşçakalın.

Work and Travel ile ilgili bu içerikleri de mutlaka okuyun!

YAZAR HAKKINDA
Oğuzhan Yıldız

Work and Travel 2016-17 / Rapid City, SD / Boston, MA