Work and Travel’da İlk Haftalar Her Zaman Zor Geçer
Work and Travel’da ilk haftalar her zaman zor geçer. Türkiye’de sıcacık havada tatil yapıp sevdiklerimle oturmak varken, bugünlerde çoğunuz ”neden buradayım” diyebilir. Odanız çok küçük veya etrafınızda gezip görebileceğiniz bir yer olmayabilir. Ya da çalışma saatleriniz belli olmadığı için ilk hafta az çalışıp az kazanabilirsiniz. Bu durumlar sizi kötü etkilemesin!
Work and Travel’da ilk haftalar iş değiştirmeyi, geri dönmeyi düşüneceksiniz.
Çünkü bu sorunu yaşayan 10 kişiden 7-8’i diğer seneler de tekrar bulunduğu yere geri gelmek istiyor.
Bu yazdıklarımın hepsini yaşadığım için biliyorum. 3-4 kere Work and Travel’a katılmış bir abim var. Onun tavsiyeleriyle ilk senemde ilk günlerimde oturup uçak bileti baktığım zamanı hatırlıyorum. Biz konuya gelelim..
Türkiye’deyken hepimizin dediği bir laf vardır. ”Ben anlıyorum ama konuşamıyorum.” Fakat buraya geldiğinizde bir şekilde konuştuğunuzu fakat anlamadığınızı göreceksiniz. Dil seviyeniz ne olursa olsun konuşmasından hiçbir şey anlamadığınız kişiler olacaktır. Bu konuda kendinizi yalnız hissetmeyin çünkü bu sorunu dili iyi olanlar bile yaşıyor.
- Anlamıyorum diye telefonu elinize alıp instagram’da, face’te takılmayın.
- Herkesi dinleyin, kelime yakalamaya çalışın, notlar alın ve bunları kullanmaya çalışın. Dinledikçe kulak aşinalığınız başlayacaktır ve sohbetlere ortak olmaya başlayacaksınız.
- Dil konusunda ilk etapta hayatınızı kolaylıkla ikame etmeye başlayacaksınız. İşinizle alakalı her şeyi öğrenmiş ve rahatlıkla konuşuyor olacaksınız. Kendinizi geliştirmeye açık ve azimli biriyseniz size söylenen her şeyi anlamaya başlayacaksınız.
- Refleks olarak İngilizce düşünüp, rüyalarınızda İngilizce konuşmaya başlayacaksınız.
- 4-5 aylık periyotlarda olmasa bile ilerleyen süreçlerde sadece size söylenen bir konuyu değil, başkalarının kendi aralarında konuştuklarını anlamaya başlayacaksınız ve emin olun konuşulan konunun geçmişini bilmiyorsanız en zoru bu olacaktır.
- Son olarak da yabancı şarkıları dinlerken anlamaya başlayacaksınız.
Yabancı dille alakalı sorun yaşayanlar bu yazdıklarımı hatırlasın ve kendi üzerlerinde deneyimlesinler.
- Sizlere tavsiye olarak da kesinlikle devamlı not defteri taşımanızı, çekimser ve karamsar olmamanızı ve en önemlisi kolay pes etmemenizi tavsiye ederim.
- Etrafınızdaki Türk arkadaşlarınızla birbirinizi tanıyın, sevin fakat birbirinize saygı duyup farklı ortamlarda bulunmaya çalışın.
- Sorunlarınızı başkasına çözdürerek kendinize kötülük yapmayın. En iyi dil, zor durumda kalındığı zaman öğrenilir.
- Bırakın eczaneye girip ilacınızı kendiniz alın. Anlatmaya çabalayın, yemek siparişinizi kendiniz verin, gerekirse yanlış gelsin. Emin olun, bir daha yanlış sipariş vermeyeceksiniz.
- Bankaya kendiniz gidin hesap açtırın. Güler yüzlü olup 7’den 70’e herkese selam verin. ”Bu aksan nereden geliyor” diye sorsunlar. Siz Türkiye’mizin ateşiliğini yapın.
- Aileniz veya arkadaşlarınızla saatlerce kamerada görüşüp rapor vermeyin. Merak etmeyecekleri düzeyde kendinizi izole edip Türkçe’yi en aza indirgeyip İngilizceye odaklanın.
Birçoğunuz çok güzel paralar kazanıp, tüm hayatınız boyunca anlatacağınız yerler gezeceksiniz. Bunu sonuna kadar hak edin 🙂
Herkese hayırlı sezonlar dilerim.
Sorularınızı yorum olarak ya da Work and Travel yardımlaşma grubumuzda sorabilirsiniz.
Work and Travel ile ilgili bu içerikleri de mutlaka okuyun!
- Work and Travel’da Nasıl Para Biriktirebiliriz?
- Work and Travel’a Bu Yazıyı Okumadan Başvurmayın!
- Amerika’da Work and Travel Yapacaklara 5 Önemli Tavsiye