İtalya’da Erasmus Maceram

İtalya’da Erasmus Maceram

Merhabalar sevgili dostlar, ben Samsun’dan Nur. Günün birinde yolunuz İtalya’ya düşebilir, Erasmus veya gezi amaçlı İtalya’da bulunabilir; toplu taşıma, barınacak yer gibi konularda yardıma ihtiyacınız olabilir. Hatta pasaportunuzu çaldırabilirsiniz. Aman önce dikkatli, sonra sakin olun. Bu gibi konuları içeren minik Erasmus anılarımı ve İtalya günlüğümü aşağıda bulabilirsiniz.

1. Aileden ilk kopuş, ilk yurtdışı deneyimim.

1. Aileden ilk kopuş, ilk yurtdışı deneyimim.

Diyelim ki ilk kez yurtdışı deneyimi geçiriyoruz, ki benim ilkti. İnanın o vize çıkana kadarki zaman diliminde gitmek hayal gibi geliyor, hatta ailenizden ayrılıp o koca bavulla hava limanına gittiğinizde bile inanmıyorsunuz farklı bir ülkeye gideceğinize.

Benim uçak deneyimim bile ilginçti. Aynı şehirde Erasmus yapacak arkadaşlar aynı uçağa biner mi 🙂 İşin diğer bir ilginç yanı da herkes yakın arkadaşıyla giderken tesadüfen tanıştığım Endonezyalı arkadaşımla bu yolculuğa başladım. O kadar heyecanlı ki, yabancılar, yabancı sokaklar, farklı kültürler.. Bir o kadar da komik Türk Erasmus grubu, ellerde bavullar, sürüden ayrılanı kurt kapar felsefesine istinaden gruptan ayrılma korkusuyla ilerleyiş. Trenden trene transfer olurken yabancıların tuhaf bakışları, gülüşleri..

2. İtalya'da ilk gün heyecanı.

2. İtalya'da ilk gün heyecanı.

Tren istasyonu, üniversitesi, çarşısı, meydanı hepsi birbirine 5-6 dakikalık mesafede bulunan minik hoş bir il, Foggia. Trenden trene transferler gerçekleşirken düşündüğümüz konu ev mevzusuydu. Önceden Erasmus yapan arkadaşlar aracılığı ile evimizi ayarlamıştık. Ev meselelerine ESN yardımcı oluyor, ama biz işi şansa bırakmak istemedik. Türkiye’de iken evi ayarlayıp, ev sahibiyle konuşmuştuk. Ev sahibimiz harika bir insandı. Bavullarımızı önce o tarihi eski binalardan baya yüksek tavanlı bir evin komedi minicik, dar, asansörü ile yukarı taşımamıza yardım etti. Asansör için özel anahtarınız olması gerekiyor. Hırsızlığa güzel bir çözüm.

3. Napoli'de pizza yemeden dönmeyin.

3. Napoli'de pizza yemeden dönmeyin.

Size minik bir tavsiye daha. Napoli L’antica Pizzeria’da mutlaka pizza yiyin. Bizim ilk rotamız Napoli idi. Mutlaka her turist bunu yapıyordur, otobüsten veya trenden iner inmez Turist Information’a gidip harita alarak gezilecek yerler hakkında bilgi istemek. Google Maps kullanarak veya insanlara sorarak İngilizce bilmeseler dahi jest, mimik, el, kol hareketleri ile rotanızı da bulabilirsiniz. Kalacak yer booking.com‘daki gayet güvenilirdir, oradan bulabilirsiniz. Ama şuna özen gösterin, kalacağınız yer ya metroya ya şehre yakın mesafelerde olsun. Aynı zamanda bazen kız erkek karışık yatakhaneler (hosteller) oluyor, onlara da özen gösterirseniz hiç bir problem çıkmayacaktır.

4. Tüyler ürpertici şehir, Pompei'yi ziyaret etmelisiniz.

4. Tüyler ürpertici şehir, Pompei'yi ziyaret etmelisiniz.

Pompei’de ağaçlar dev gibi ve o kadar güzel bir yeşil tonu sergiliyor ki.. Ama insanlar taş kesilmiş. Hz. Lut kavminin akıbeti.. İlk içeri girdiğinizde canlandırılan o sesler, o atmosfer, ortam gerçekten tüyler ürpertiyor. Ziyaret etmenizi önerebileceğim yerlerden biri, Pompei.

5. Horon teptiren Venedik soğuğu.

5. Horon teptiren Venedik soğuğu.

Aşık olabileceğiniz tarihin adeta kol gezdiği sokaklar, kanolar, minik taşlı köprüler.. Hediyelik eşya almak için ideal bir şehir. Maskeler, gemiler, anahtarlıklar.. Unutmadan kesinlikle kasım gibi bir ayda bir de denize kıyısı olan bir şehirde asla dışarıda kalmayın. Şahsen bizzat tren istasyonunda arkadaşımla geceyi soğuktan horon teperek geçirdik.

6. Milano

6. Milano

Duomo Di Milano.. İhtişamlı görüntüsü ile fotoğraflarınıza konu olacak bir şehir.

7. Pisa'da pasaportum çalınınca.

7. Pisa'da pasaportum çalınınca.

Trende minik uyuklama esnasında içinde pasaportunuz bulunan çantanız çalınabilir. Hava alanına gittiğinizde de biri sizinle dalga geçiyor gibi çantanızı bir çocuğun sırtında görebilirsiniz.

Avrupa’da hırsızlık yaygın bir problem. Özellikle pasaportunuzu kaybetmemek, çaldırmamak için boynunuza asabileceğiniz minik bir çanta kullanmanızı öneririm. Ayrıca çantayı giysilerinizin altına saklayabilirsiniz. Pasaportunuzun başına bir şey gelirse de hemen polise tutanak tutturup Türk Elçiliği’ne başvurarak geçici pasaport ile ülkenize geri dönebilirsiniz.

8. Manfredonya

8. Manfredonya

Denize kıyısı olan şirin, minik bir yer, Manfredonya. Ayrıca araba yarışlarına denk gelebilirsiniz.

9. Floransa

9. Floransa

Rönesans’ın etkilerini barındıran, tarih kokulu bir şehir. Floransa’ya yolunuz düşerse canınız çıksa bile yürüyerek Michelangelo Tepesi’ne çıkmanızı öneririm. Sonunda varılan manzaraya değer.

10. Roma

10. Roma

Sevgili Roma, sevgili Collosseum, sevgili aşk çeşmesi.. En çok martılarını sevdiğim.. En büyük hayalim doğum günümde Roma’da olmaktı, ki Ebru Gündeş’in ”deliyim gözü kara deliyim, yakarım Romayı da yakarım ben” şarkısı eşliğinde bunu gerçekleştirdim.

Yaptığım büyük hatalardan biri Roma için 1 günümü ayırmak oldu, kesinlikle siz dolu dolu en az 2 gününüzü Roma’ya ayırın arkadaşlar. Büyüklüğü biraz ürkütücü gelebilir ama çantanıza dikkat ettiğiniz takdirde sorun çıkmayacaktır. Çoğu yerler yürüme mesafesinde yakın, ulaşım için otobüsler ideal. Roma’nın bende bıraktığı en önemli iz, kitaplardan fotoğraflarını gördüğümüz yerlerin fotoğraflarını bizzat benim çekiyor olmamdı. Hayaller aslında 2 adım yakınınızda. Yeter ki gerçekten isteyin, peşinden koşun 🙂

YAZAR HAKKINDA
Nur Melek