Hadi Work and Travel Yapalım!

Hadi Work and Travel Yapalım!

Her şey bir kıvılcım ile başladı…
Hadi Work and Travel yapalım..

Yapalım ama nasıl yapalım? Work and Travel hakkında en ufak bir bilgimiz yok, yurtdışı deneyimimiz sadece Batum.. En yakın arkadaşımla karar verip yazıldık, İngilizceme asla güvenmiyorum kendime asla güvenemiyorum, sadece en yakın arkadaşıma güveniyorum o daha önce Erasmus yaptığı için İngilizcesi benden çok daha fazla iyiydi. Sponsorumuzla görüntülü konuşmaya yaptığımda bile o kadar güvenmiyordum ki kendime bilgisayarımın yanına kopya çekmek için kağıtlar yapıştırdım nasıl olduysa gerçekleşti.

Gideceğimiz yer hakkında en ufak bir bilgim yok, beni neler beklediğinden hiç haberim yok akışına bıraktım. Ne olacaksa olsun dedim ama içimde hiç kötü bir his yoktu, aman başıma bu gelecek diye.. Atladım maceranın ortasına.

O kadar iyi insanlarla karşılaştım ki ben bile şaşırdım. Oradaki insanlar sana hiçbir neden sunmadan veya karşılık beklemeden yardım edebiliyorlardı. Aslında beni en çok etkileyen şey bu olmuştu. Hiç tanımadığım insanlar yoldan geçerken gülümsüyor küçük çocuklar gelip el sallıyordu.

İş kısmına gelecek olursak daha önce sadece 2 gün garsonluk yapmış biri olarak oldukça zorlandım ama bırakıp dönmek aklımın ucundan geçmedi yaptığım iş ne kadar zor olsa da her zaman eğlenecek bir şeyler bulmuştuk.

Benim gittiğim yer Minnesota’da bir kasaba idi, herkes birbirini tanıyordu bizim yabancı olduğumuzu anlayan hemen gelip konuşuyor merak ettiği şeyleri soruyorlardı. Gittiğim yerin güzelliğinin yanı sıra gezerken de inanılmaz eğlendim, bir sürü tecrübeler edindim. Herkesle o kadar kolay arkadaş oluyordum ki, arkadaş olmak hiç bu kadar kolay olamaz diye düşünüyordum.

Milyonlarca anı biriktirdim anlatmakla bitiremiyorum, çok güzel insanlarla karşılaştım ve en önemlisi dünyanın diğer ucunda olsanız bile iyilik ve güzellikler gelip sizi bir şekilde bulabiliyordu.

Aslında ben burada size program hakkında bilgi vermek istemiyorum birçok yazıda bunu bulabilirsiniz. Evet geçirdiğim en mükemmel yazdı asla unutmayacağım ama asıl önemli nokta bana ne kattığı..

Amerika’dan gelir gelmez ne kadar değiştiğimi düşündüm. Hayatımda yaptığım en güzel işlerden birinin de oraya gitmek olduğunu fark ettim. Sadece dışarıdan gözlemlediğimde insanlar kendilerini eğitiyorlardı bu kaçınılmazdı, hepsinin bir hobisi, çalabildiği bir enstrüman ve yaptığı bir spor vardı. Geldim düşündüm ben neler yapabilirim spora yazıldım, resim kursuna gitmeye başladım daha döndüğüm bir ay olmuştu ama bendeki değiştirdiği çoğu şeyi görebiliyordum. Hayatımda boşluk yoktu, o boşlukları fark etmemi sağladı. Kaldı ki bu sadece bana kattığı milyonlarca şeyden biri, kendimi yeniden keşfetmemi sağladı. Uzun lafın kısası, tereddüt etmeyin ve gidin..

Sorularınız ve merak ettikleriniz varsa çekinmeden sorabilirsiniz, yardımcı olurum.

Work and Travel ile ilgili bu içerikleri de mutlaka okuyun!

YAZAR HAKKINDA
Sinem Yalçın