Avrupa’nın En Önemli 10 Şehir Simgesi
Avrupa’nın dünyaca ünlü birbirinden harika 10 şehir simgesini sizler için derledim.
1. Big Ben / Londra - İngiltere
Şehrin en ünlü sembolü olan Big Ben (Parlamentonun aldığı kararla “Elizabeth Kulesi” olarak değiştirilmiştir.) olarak da bilinen saat kulesi, Westminster Sarayı’nın yanında bulunuyor. Burası, 96,3 metre yüksekliğiyle, dünyanın en büyük ikinci dört taraflı saati unvanının da sahibi. Victoria Gotik stilinde inşa edilen kule aslında sarayın bir parçası olarak dikiliyor. Saat kulesinde bulunan çanının adı olan Big Ben, çaldığında sesi 14 km mesafeden duyulabiliyor.
2. Pisa Kulesi / Pisa - İtalya
İtalya’nın kuzeyindeki Pisa şehrinde bulunan Pisa Kulesi, 1173’ten bu yana eğri yapısıyla şehrin simgesi halinde. Piazza dei Miracoli’de (Mucizeler Meydanı) bulunan binanın bitirildiği günden beri eğilmesinin sebebi yumuşak zemindeki çökme. Oldukça büyük bir yanlış hesaplamanın sonucu hata, kulenin her 100 yılda 0,7 cm eğilmesine neden oluyor.
3. Köln Katedrali / Köln - Almanya
Kuzey Avrupa’daki en büyük Gotik kilise olan Köln Katedrali, şehrin tek simgesi durumunda. Almanya‘nın Köln şehrinde 1248’de yapımına başlanan katedralin yapımı 632 yıl sürerek, 1880 yılında açılıyor. Yaklaşık 7,000 m2’lik alanda 157 metrelik yüksekliğiyle bu muhteşem kilise, Birleşmiş Milletler, Bilim ve Kültür Örgütü Dünya Mirası Alanları listesinde yer alıyor.
Buranın bir diğer özelliğiyse, Papa XVI. Benedictus’un 2005’te düzenlenen Dünya Katolik Gençleri Günü’nde yaptığı konuşma. Papa bu konuşmasında, milyonlarca kişiye Köln’ün Hristiyan alemi için kutsal bir şehir olduğunu, bunun da yüzyıllardan beri kemikleri katedralde bulunan Üç Kutsal Kral’ın neden olduğunu söylüyor. Bu nedenle kilise, dünyanın her yerinden ziyaretçi akınına uğruyor.
4. Brandenburg Kapısı / Berlin - Almanya
Berlin’in ana sembolü Brandenburg Kapısı, bugün aynı zamanda Birleşmiş Almanya’nın da sembolü olarak biliniyor. 1788-1791’de yapılan kapı, 12 sütun, 6 giriş ve 6 çıkış kapısına sahip. Sütunların toplamda 5 yol oluşturduğu alanda, vatandaşlar sadece dıştaki 2 kapıyı kullanabiliyor. Ortadaki yolunsa kraliyete ve önemli trafik geçişlerine ayrıldığı biliniyor.
5. Sagrada Familia / Barcelona - İspanya
İspanya’nın en bilinen simgesi olan La Sagrada Familia, Barselona şehrinde tüm ihtişamıyla görenleri kendine hayran bırakıyor. “Kutsal Aile” anlamına gelen yer, modern mimarinin öncülerinden olan Antoni Gaudi’nin 1883 yılında devraldığı bir bazilika. Gaudi’nin 1926’da bir tramvayın altında kalarak ölmesi sonucunda yarım kalan yerin yapımı, günümüzde hala devam etmesiyle oldukça dikkat çekiyor.
Halk arasında “Bitmeyen Kilise” olarak da anılan bazilikanın en önemli özelliği, yapımına başlandığı ilk tarihten bu yana halkın yardımlarıyla inşa ediliyor olması. Günümüzde sembolik de olsa bu durum devam ediyor. Ancak, bazilikanın bitirilememesinin asıl nedeni, Antoni Gaudi’nin karmaşık mimari tarzının şimdilerde hala çözülemiyor olması. Tepesindeki süslemelerle cennet ile yeryüzü arasında bir bağlantı sağlarmış gibi göründüğüne inanan mimarın bu eseri, görülmeye değiyor.
6. Akropolis / Atina - Yunanistan
Yunanistan’ın en önemli sembolü olan Akropolis, yüksek bir kayanın tepesinde bulunan oldukça büyük bir yapı. Mimari ve tarihi açıdan oldukça önemli olan yapı, çok sayıda antik yapı kalıntılarına da ev sahipliği yapıyor. 152 m yüksekliğe sahip alan, MÖ 3.000’den günümüze kadar gelen kalıntılar arasında bulunuyor.
7. Kolezyum / Roma - İtalya
İtalya’nın başkenti Roma’da bulunan, şehrin sembolü Kolezyum, Flavianus Amfi tiyatro olarak da bilinen bir arena. MS 72’de komutan Vespasianus tarafından yaptırılmaya başlanan yer, MS 80’de tamamlanıyor. Bu arena, imparatorun ve Roma halkının eğlenmesi için düzenlenen gladyatör dövüşleriyle oldukça ünlü.
8. Eyfel Kulesi / Paris - Fransa
Tüm dünyada aşıklar şehri Paris’in sembolü olarak bilinen Eyfel Kulesi, 325 metrelik bir demir kule. İsmini tasarımcısı Gustave Eiffel’den alan yapı, Fransız Devrimi’nin 100. yıl kutlamaları için düzenlenen EXPO 1889 Paris Fuarı’nın giriş kapısı olarak inşa ediliyor. Yapımında 3,000 işçinin çalıştığı kulenin tepesine toplamda 1,665 basamakla çıkılıyor. Günümüzde, bu kadar çok basamağı çıkmak istemeyen ancak muhteşem manzarayı görmek isteyen ziyaretçiler için asansörler de mevcut.
Yapıldığı dönemde sadece 20 yıl için izin alınan kulenin, iletişim için uygun yüksekliğe sahip olması ve Atlantik ötesi haberleşmeye imkan tanıdığı için sökülmeden kalmasına izin veriliyor. Parislilerin Demir Bayan olarak adlandırdıkları Eyfel Kulesi, dünyanın en güzel mimari yapıların biri olarak kabul edilerek her yıl çok sayıda kişi tarafından ziyaret ediliyor.
9. Manneken Pis / Brüksel - Belçika
Manneken Pis yani “işeyen çocuk” ile ilgili birçok efsane var. Bunlardan en yaygın olanı, savaş döneminde küçük bir çocuğun şehri kuşatan askerlerin attığı büyük bombalardan birinin üzerine işeyerek şehri kurtarmış ve bu sebeple şehre heykelinin dikilmiş olduğu. Ne kadar doğrudur bilemiyoruz ancak halk buna inanmayı sevdiği gibi, heykele her sene yılın farklı dönemlerde farklı kıyafetler giydiriliyor ve kıyafetleri şehir müzesinde sergileniyor.
10. Küçük Deniz Kızı Heykeli / Kopenhag - Danimarka
Carl Jacobsen, Kopenhag’da bulunan Royal Danish Theatre’da bir bale gösterisi izliyor ve gösteriden çok etkileniyor. Söz konusu heykelin yapılması için bir girişimde bulunmaya karar veriyor ve balerin Ellen Price’tan bu heykel için modellik yapmasını rica ediyor. Fakat bu öneriyi kabul etmeyince, Ellen Price’tan esinlenilmesine rağmen nü model olarak heykeltıraş Edvard Eriksen’ın eşi model alınıyor. Sonradan ortaya türlü efsane çıkar ve bunlardan en yaygını küçük denizkızının karada yaşamakta olan bir prense aşık olduğu ve bu sebeple ona en yakın olabileceği noktada oturduğu söylenir durur.
Şehir simgeleri ile ilgili bu içerikleri de mutlaka okuyun!
- Amerika’da Mutlaka Görmeniz Gereken 26 Nefes Kesici Yer
- Yurtdışında Ufkunuzu Açacak Doğaüstü 20 Yer
- Yurtdışında Çok Ucuza Keşfedebileceğiniz 5 Vizesiz Ülke