Çikolata Tadında Bir Erasmus Macerası: Belçika’da Erasmus
Erasmus programı dahilinde yaklaşık bir ay önce Belçika’ya geldim. Hayatımın en güzel gezileri ve arkadaşlıklarını yaşıyorum diyebilirim. Kısaca “İyi ki!” diyorum.
Gelin siz de Erasmus hikayemde kısaca neler yaşadığıma eşlik edin..
1. Erasmus'a nasıl karar verdim?
Öncelikle yurtdışında okumak çocukluk hayalimdi ve gerçekleştirebilmek için en iyi yolu seçtim. Erasmus yapmaya karar verdim. Kendi başıma hazırlandım ve bir şekilde gerçekleşti. Belçika aklımda yoktu tabi ama Brugge şehrinde okuma gibi bir şansım vardı. Kaçıramazdım. Ve buradayım!
2. Neden Belçika?
Belçika bana sunulan seçeneklerin ilkiydi okul tarafından. Ancak benim aklımda Almanya vardı. Aslında hayalim değildi ama Almanya’da okumak istiyordum bu süreçte. Daha sonra Brugge’u araştırdım ve çok güzel olduğunu gördüm. Öğrencilerin Erasmus için çok fazla tercih ediyor olması beni cezbetti diyebilirim.
3. Vize süreci nasıl geçti?
Belçika vize vermek konusunda en pahalı ve en zor ülke. Bunu deneyimledim ve eminim. Çok fazla belgeyi toparlamanızı ve bunları yaparken çok titiz olmanızı istiyor. Vizeyi çok geç veriyorlar ve bu en büyük sorunlardan biri. Ben uçak biletimi alırken vizenin çıkmasını bekledim ve sadece 1 hafta öncesinden alabildim uçak biletimi. Bu kadar çabanın sonunda Brugge’a varınca her zorluğu iyi ki çekmişim dedim.
4. İlk hafta neler mi yaptım?
Okulumun oryantasyon haftasının ilk 2 gününü kaçırmıştım uçak biletimi geç aldığım için. Ancak geri kalan günlere yetiştim. Okulum oryantasyon haftasında Belçika’nın diğer şehirlerini gezdiriyordu. Ben de 2 şehri kaçırmıştım ama diğerlerini gezmeye yetişebildim.
İlk geldiğimde herkes kaynaşmıştır arkadaş bulma zorluğu yaşarım diye düşünüyordum ama hiç öyle olmadı. Kaldığım evdeki arkadaşlarım harikalar. Sınıfımız çok kalabalık ve hepsi Erasmus öğrencisiydi. Bu benim için çok büyük şanstı. Hemen herkes arkadaşım şu anda.
5. Ara tatillerde geziyoruz tabi!
Şu an 9 günlük bir ara tatildeyiz ve okul başlayalı 1 ay oldu. Okulda gününüzün tamamı bitiyor burada maalesef. Sabah 9.00’da başlıyorsunuz arada 12.45 – 13.45 öğle arası ve daha sonra 17.00’a kadar bazen hiç arasız ders işleniyor. Dersler Türkiye’deki gibi teorik değil ama kimse o kadar eğlenmeye dayanmaz tabi ki ne kadar eğlenceli olsa da..
Fotoğraf: Charles Köprüsü (Prag)
6. Yoğun tempoyu gezilere ayırıyoruz.
İlk önce Hamburg’a daha sonra Prag’a gittik. 9 kişilik bir Erasmus grubuyla ayarladık gezmeleri en yakın olduklarımızla. Hosteller tuttuk parayı denkleştirdik ve başladık gezmelere.
Fotoğraf : John Lennon Wall (Prag)
7. Toplam 6 günlük bir gezi planlamıştık.
Hamburg’a 2 gece, Prag’a 3 gece ayırmıştık ama keşke Prag’da ömür boyu kalabilsem. Muhteşem bir yer hem ucuz hem eğlenceli hem gez gez bitmez bir yer Prag. Hamburg için ise 2 gün çok bile geldi bize. Sadece 5 Euro’ya uçak bileti bulduğumuz için gitmiştik Hamburg’a yine alışveriş yaptık ve döndük. Tabi hep beraber olunca tadı çıkıyor yine de. Sokakları çok güzel çok modern bir yer Hamburg. Gidilince epey para harcatır.
Fotoğraf: Dancing House’daki o meşhur poz! Çok da olmadı tabi ama. (Prag)
8. Prag’da paranız yoksa da yaşarsınız.
Çünkü para birimleri çok düşük. 1 Euro 26 Çek parasıydı biz gittiğimizde. Ve su 10 Çek parasıydı. Dışarıdan yiyeceğiniz birçok yemek 5 Euro’dan fazla değil. Prag’ın meşhur bir tatlısı var. Trdelnik diye bir tatlı. Aslında Macaristan’a aitmiş ama üstüne çikolata dökünce ya da taze meyvelerle değişik versiyonlarla satılınca Prag’a ait bir tat olmuş oldu.
Prag’da ve Hamburg’da günlük bilet alabiliyorsunuz. Hamburg’da 2 Euro’ya alacağınız bir biletle tüm gün şehir içi ulaşımı kullanabilirsiniz. Prag’da ise 30-90 dakikalık biletler ve tüm gün veya 3 günlük biletler alabilirsiniz.
Fotoğraf: Astronomik Saat (Prag)
9. Bol bol anı biriktirin!
Bu anılar sadece gezilerden değil kaldığınız yerde yani Erasmus yaptığınız yerlere de ait olsun. Bir kartpostal, magnet ya da anahtarlıktan çok daha manevi bir şeyler biriktirin. Mesela Erasmus yaptığınız ülkenin bayrağını alıp arkadaşlarınıza imzalatabilirsiniz. Anı yazmalarını isteyebilirsiniz. Kendi dillerinde olabilir. Ya da ilk içtiğiniz biranın kapağı olabilir ilk gittiğiniz restoranın peçetesi. Hepsi 10 sene sonra size çok büyük anlamlar ifade edecektir.
Fotoğraf: Hamburg Belediye Binası
10. Gezilerden sonra biraz da maddiyat konuşulur tabi!
Belçika öncelikle pahalı bir ülke. Euro kullanıyor olması bir yana diğer ülkelere kıyasla daha pahalı. Özellikle Brugge turist şehri olduğu için fiyatlar hiç öğrencilere göre değil. Dışardan alacağınız bir kutu içeceğe 4 Euro vermeye alışabileceğiniz hatta 2 Euro’ya bir şey alınca ucuz hissedeceğiniz bir yer. Ama tabi ucuz marketleri de var buranın. Aldi ve Lidl 2 büyük market zincirleri. Aldi’den emin değilim ama Lidl Avrupa’nın birçok ülkesinde bulunuyor. Bu iki market baya ucuz. Yani tüm dolabınızı 30 Euro’ya doldurabilirsiniz. Başka bir yandan kalacak yerler ise fiyatta çok değişiklik gösteriyor. Ortalama olarak tek kişilik odalarda bir banyo ya da banyosuz 300 Euro’ya kalacak yer ayarlayabilirsiniz. Ulaşım tamamen bisikletle olduğu için bu konuda bisiklet kiralayarak yol masrafından kurtulabilirsiniz. Yolda yürüyen insan görmeniz çok nadirdir herkes bisiklet ya da araba kullanır.
Aylık harcamalara gelecek olursak eğer çok alışveriş yapmazsanız 300 Euro size çok rahat yetecektir. Gece çıkmaları ve gündüz toplanmaları dahil. Okula giderken öğle yemeğinizi de yanınızda götürürseniz daha da az harcayabilirsiniz.
11. Keşke 4 ayım değil 4 yılım daha olsa!
Burada ömür bitmez! Her şey harika, bir şansım daha olsa tekrar Erasmus yapmak isterim. Eğer inanıyorsanız ve istiyorsanız hiç düşünmeyin bu deneyimi yaşayın.