Hayatımın Fırsatı Erasmus+ ve Yaşadığım Talihsizlik

Hayatımın Fırsatı Erasmus+ ve Yaşadığım Talihsizlik

Erasmus+ ile bilinmeyende kaybolmanın hikayesini size anlatacağım. Önce bir düşünün…

Daha önce hiç adını dahi bilmediğiniz, hiç kimseyi tanımadığınız ve hatta insanların ne konuştuklarını dahi anlayamadığınız bir yere gittiniz mi? Ya da, orada kayboldunuz mu?

Gelin benim yaşadığım bu deneyime birlikte bir göz atalım.

1. Hemen endişelenmeyin!

1. Hemen endişelenmeyin!

Kulağa her ne kadar korkutucu gelse de, bir o kadar da heyecanlı ve cezbedici bir şey emin olun. Hatta şunu söyleyebilirim ki ölmeden önce yapılacaklar listenize (eğer varsa) eklemeniz gerekli kesinlikle.

Ben bu satırları yazmaya başlamadan tam 365 gün öncesinde bunu tecrübe ettim ve kesinlikle çok memnunum.

2. Bu yazıda Erasmus+'ta başınıza gelebilecekleri okuyacaksınız.

2. Bu yazıda Erasmus+'ta başınıza gelebilecekleri okuyacaksınız.

Önce bir girizgah yapmam gerekirse eğer, bu yazı dizimde size Erasmus+ projeleri veya başvuruda kabul alma süreçleri hakkında bilgi vermekten çok, projeye seçilip gittiğiniz andan itibaren tecrübe edebileceğiniz durumlar hakkında paylaşımlarda bulunacağım.

Belki de aramızda gitmeyi düşünen ancak nasıl bir şey olduğunu bilmediği için cesaret edemeyen arkadaşlarımız vardır. Umarım onlara bir faydam dokunabilir.

Zaten bu siteyi takip ediyorsanız başvuru yolları hakkında onlarca yazı bulmanız mümkün.

3. EVS projesine gidemesem de vazgeçmedim.

3. EVS projesine gidemesem de vazgeçmedim.

Geçtiğimiz yılın bahar döneminde Şişli Kaymakamlığı AB Proje Koordinasyon Birimi’nde gönüllü olarak asistanlık yapıyordum. Üzerinde çalıştığımız ve Yunanistan’ın Selanik kentinde gerçekleşecek olan ‘’Life Imitates Art’’ adlı EVS projesi için katılımcı olarak gitmem teklif edildi ve ben de seve seve kabul ettim. Ancak ne yazık ki vize başvurum reddedildi ve gidemedim. Moral bozmadım sonuçta böyle durumlar da işin gerçeğidir.

Vazgeçmemeniz gereklidir…

4. Erasmus+ projesine nasıl başladım?

4. Erasmus+ projesine nasıl başladım?

Ben de aynen böyle yaptım ve başka bir STK tarafından düzenlenen bir ”Youth Exchange” (Gençlik Değişimi) projesine başvuruda bulundum ve kabul edildim. Vize başvuru sürecim bu sefer olumlu sonuçlandı ve 8 Temmuz tarihinde Almanya yolunu tuttum.

5. Erasmus+ projesinde neler yaptık?

5. Erasmus+ projesinde neler yaptık?

12 gün boyunca ”Young Activist for Peace: A World We Want” isimli projede görev aldım.

Türkiye, Almanya, Yunanistan, Rusya ve Gürcistan’dan olmak üzere yaklaşık 25 genç, hep birlikte Dünya Barışı, Göç Sorunu ve Sürdürülebilir Kalkınma üzerine eğitimler aldık, seminerler düzenledik ve bir Mülteci Kampında orada bulunan çocuklar için festival organize ettik. Birbirimizin kültürlerini daha yakından tanıma, merak ettiğimiz konuları bizzat o milletlerden gelen kişilere danışma ve kalıcı dostluklar kurma şansı elde ettik.

Yaşadığımız maceraları gelecekteki bölümlerde uzun uzun anlatacağım merak etmeyin.

6. Yazımın başında bahsettiğim ‘’kaybolmak’’ konusuna geri dönelim.

6. Yazımın başında bahsettiğim ‘’kaybolmak’’ konusuna geri dönelim.

Erasmus+ projelerine başvurduğunuz zaman, size ilgili kurum tarafında bir ”Info-Pack” verilir. Bir çeşit broşür olarak düşünebilirsiniz. Size projenin içeriği, yapılması planlanan etkinlikler, projenin amacı v.b. bilimum konuda bilgi verir ve sizin ihtiyacınız olan bilgilerle projeye hazırlıklı olmanızı sağlar.

Hatta verilen bilgiler arasında havaalanından projenin yapılacağı/konaklamanın gerçekleşeceği konuma nasıl, ne zaman, hangi araçlarla ve hangi güzergah ile ulaşabileceğiniz bilgisi de bulunur. Bunu okumalısınız. Ben okumadım…

Hannover Havaalanı’na indikten sonra yanlış tren hattını kullanarak çok farklı bir kasabaya ulaştım. Orada ise adres sorduğum bir kişinin yanlış yönlendirmesi ile otobüse binerek alakasız bir yere gittim. Yanlış yöne gittiğimi anlamam ise çok fantastik bir konu…

7. Haritada göreceğiniz üzere çok ters noktaya ulaştım.

7. Haritada göreceğiniz üzere çok ters noktaya ulaştım.

Şekilde de göreceğiniz üzere, gitmem gereken yer olan şirin mi şirin Sievershausen kasabası Hannover kentine göre doğu yönünde kalmaktadır. Saat ise öğle vaktini geçtiği için güneşin pozisyonu Batı yönünde olmalıydı. Yani güneşi arkama alarak yol kat etmeliydim. Neden navigasyona bakmıyordum? Çünkü internet bağlantım yoktu ve yalnızca belirli istasyonlarda Wi-Fi hizmeti vardı. Bu bilgiyi de ortaokulda katıldığım izci kamplarına borçluyum.

8. Her neyse konuyu dağıtmayalım.

8. Her neyse konuyu dağıtmayalım.

Otobüste iken o da ne!! Kuzeye gidiyordum. Birkaç kişiye nereye gittiğimizi sorduğumda ise maalesef İngilizce bilen birisi olmadığını gördüm. Hemen inmek için düğmeye bastım ve yaklaşık 3-4 km daha gitmeye devam ettik. Kasabadan kasabaya duruyormuş meğerse…

Neyse, adını daha önce duymadığım ”Burgdof” isimli yere geldim. Saat neredeyse 17.30 olmuştu ve hala beni bekleyen ekip benden haber alamamıştı.

En mantıklı kararın, geldiğim Lehrte kasabasına dönmek olduğuna karar verdim ve yaklaşık 9 km’lik yolu geri yürümeye karar verdiğim. Evet yürümek zorundaydım çünkü Pazar günleri belli bir saatten sonra maalesef toplu taşıma olmuyor ve bu da sanırım Almanya’nın en olumsuz bulduğum tarafı.

Her neyse başladım yürümeye. Tabi bu arada güneş tepede cildinizi yakmaya başlıyor. Nem yok ancak, yalnızca sıcaklık, ve gölgede sorun olmuyor. Hava tertemiz olduğundan kolay kolay yorulmuyorsunuz bu bir avantaj. Ha soracak olursanız eğer ‘’Neden otostop çekmedin de yürüdün bu kadar yolu?’’ diye, o bölgede otostop kültürü olduğunu ve elinizi kaldırınca araçların ‘’şak’’ diye duracaklarını bilmiyordum, kimse bana bundan bahsetmemişti hepsi bu…

Neyse sevgili okurlar, konu da en az yol kadar uzun. Bir sonraki yazımda sizlere nasıl geri döndüğümü, yolda kimlerle karşılaştığımı, Maraşlı abiyi ve bana olan yardımlarını anlatacağım.

Takipte kalın, umutla kalın, gerekirse yolda kalın… Hoşça kalın…

Batuhan YAZAR

Erasmus ile ilgili bu içerikleri de mutlaka okuyun!

YAZAR HAKKINDA
International Adam

Bir gençlik çalışanı, AB proje geliştiricisi, sosyal girişimci, araştırmayı ve okumayı hayat mottosu edinmiş bir genç. Boş zamanlarında hayal dünyasından topladığı taşları gerçek dünyasına getiren ve umut denizinde sektirmeye çalışan bir ''hayalmonot''.

Founder of EUROPUBlic: Belong to Youth Platform