Ne Olursa Olsun, Sizin de Work and Travel Hikayeniz Olsun!

Ne Olursa Olsun, Sizin de Work and Travel Hikayeniz Olsun!

Üniversitemin ilk yıllarıyla beraber başlayan hikayem koca bir 4 yılın sonunda gerçekleşti. Garantici ve gerçekçi bir aileye sahip olduğum için, değil Amerika’ya gitmek, onlardan ayrı İzmir’de 4 yıl boyunca tek başıma okumam bile bir mucizeydi. Ve benim onları Work and Travel hikayeme başlamama ikna etmem de ne kadar zor oldu anlayabiliyorsunuzdur! 😀

1. Work and Travel’daki ilk günlerim çok heyecan vericiydi.

1. Work and Travel’daki ilk günlerim çok heyecan vericiydi.

Yukarıdaki araba önündeki fotoğrafım Amerika’daki ilk günüme ait bir fotoğraf. Yani sokağımın beni nasıl bir festivalle karşıladığını anlatmamın en gerçekçi notu diyebilirim. Cıvıl cıvıl bir ortam. İnsanlar saygılı, her gün bir başka yerde başka bir aktivite…

2. Work and Travel’a başlamak kolay olmuyor, eğer.

2. Work and Travel’a başlamak kolay olmuyor, eğer.

Tabi öncelikle başa sarmam gerekecek. Hangi aşamalarla bu yoldan geçtiğimi ve aslında zor görünen birçok şeyin aslında nasıl kolay olduğunu söylemem gerekiyor. Belgelerinizi ve uçak biletinizi kaçırmadığınız müddetçe her şey kolay aslında.

3. WAT için Ocean City’e gittim.

3. WAT için Ocean City’e gittim.

Ben Maryland eyaletinin Ocean City turistik bölgesinde geçirdim koca bir yazımı. ”Tek başıma yaptığım bir seyahatte nasıl aktarma yapıcam?, Nasıl derdimi anlatıcam?, Ya bavulum kaybolursa?, Beni kim alacak?, Nasıl gidicem, yapıcam…” bu soru silsilesi uzar da gider.

4. Panik yok! Amerika’ya varışınız sizi zorlamayacak.

4. Panik yok! Amerika’ya varışınız sizi zorlamayacak.

O kadar soru işaretleriyle dolu gidip bomboş geliyorsunuz ki inanın bu telaşa değmiyor. Washington DC havaalanına indim. Danışmanımın bana önerdiği ve daha önce o bölgeye gitmiş arkadaşlarla iletişim kurduğum için ve bölgeye gitmek için neler yapmam gerektiğini biliyordum.

5. Siz yine de tedbiri elden bırakmayın.

5. Siz yine de tedbiri elden bırakmayın.

Beni havalanında nasıl bir servisin alacağını ve bir ev bulana kadar ne yapmam gerektiğini adım adım biliyordum çünkü o arkadaşların kafasının etini zaten yemiştim.

6. Jetlag ve yerleşme işleri bittiğine göre, napıyoruz?

6. Jetlag ve yerleşme işleri bittiğine göre, napıyoruz?

Ocean City’ye vardığımda tek yaptığım yatağa yatıp jet lag etkisinden kurtulmak oldu. Sırasıyla iş yerime gittim, evimi buldum, yerleştim ve şöyle dedim: Başlıyoruz!

7. Daha ne kadar farklı şeyler yaşayabilirim ki?

7. Daha ne kadar farklı şeyler yaşayabilirim ki?

Dolu dolu bir yaz ve yabancı arkadaş kitlesiyle muhteşem bir sezon geçirdim. Kimi zaman özledim, kimi zaman umursamadım, kimi zaman 2 gün uyumadım, kimi zaman yandım, kimi zaman kahkahalar attım. Ama hiçbir zaman keşke demedim!

8. Work and Travel yaparız da gezmez miyiz?

8. Work and Travel yaparız da gezmez miyiz?

Tabi ki de koca bir yaz tek bölge ile sınırlı kalmadı; Chicago, Boston, New York, Miami ve Washington DC derken gezmelere doyamadım.

9. Amerika’da telefon satın almadan da olmazdı.

9. Amerika’da telefon satın almadan da olmazdı.

Özgürlükler ülkesi Amerika’ya gidiyorsunuz ama unutmayın özgürlüklerin eyaletlerine göre sınırlandırıldığı bir ülkedir aslında burası. Kuralları yer yer değişen ve hepsine her nasılsa uyum sağladığınız bir ülke.

10. Benim WAT amacım dil öğrenmekti.

10. Benim WAT amacım dil öğrenmekti.

Peki bizim asıl amacımız gezmek miydi? Çok mu çalışmaktı? Veya alışveriş mi yapmaktı? Hiçbiri.. Benim Work and Travel amacım İngilizce öğrenmekti, istediğimi aldım da.

11. Peki diğerlerinin İngilizcesi nasıl etkilendi?

11. Peki diğerlerinin İngilizcesi nasıl etkilendi?

Tertemiz bir İngilizce öğreniyorsunuz merak etmeyin. Hiç dil öğrenemedim diyenler bile Burger King kuyruğunda kavga ettiklerine şahit oldum ben. Yani hikayelerim, biriktirdiğim anılarım ve sabahlara kadar anlatılır boyutta.

12. Ne kadar çalıştığınızı kimse sorgulamıyor.

12. Ne kadar çalıştığınızı kimse sorgulamıyor.

Work and Travel işleri ise en merak edilenlerdendir belki de. Ama onu da merak etmeyin diyeceğim. Çünkü kimse İngilizcesi yetersiz olmadığı sürece işsiz kalmıyor. Üstelik kimse size ”niye bu kadar çok çalışıyorsunuz” da demiyor.

13. Work and Travel’da çok para kazanmak mı, doyasıya gezmek mi?

13. Work and Travel’da çok para kazanmak mı, doyasıya gezmek mi?

4 farklı işte çalışanların kazandığını, tek bir işle kazanan arkadaşlarım da oldu. Hiç gezmeden 10 bin TL ile geri dönen arkadaşlarım da oldu.

14. Eyaletlere göre kurallara uyum sağlamalısınız.

14. Eyaletlere göre kurallara uyum sağlamalısınız.

Özgürlükler ülkesi Amerika’ya gidiyorsunuz ama unutmayın özgürlüklerin eyaletlerine göre sınırlandırıldığı bir ülkedir aslında burası. Kuralları yer yer değişen ve hepsine her nasılsa uyum sağladığınız bir ülke.

15. Travel kısmıma öncelikle Ocean City ile başladım.

15. Travel kısmıma öncelikle Ocean City ile başladım.

Ocean City şehri ile travel’a başlayacak olursak; aşırı eğlenceli, aşırı sosyalleşebileceğiniz ve paranızı kat be kat geri kazanabileceğiniz bir şehir. Tiplere (bahşiş) boğulacağınız ve aynı anda 3 işte çalışabileceğiniz (tabi yerse) bir bölge ve çalıştığınız işler çoğunlukla çoğu aktivitenizi karşılıyor. Türk patronlar bulabilirsiniz dikkatli olun! Hiçbir Türk ”bir Amerikalı’dan daha güvenilirdir” anlamına gelmez. Aynı dili konuşuyor olmanız farklılık yaratmasın benim naçizane fikrimce tam aksine iletişim kurmamanızı öneririm.

16. Travel kısmında dil geliştirmeye odaklandım ve arkadaşlarımla yakın çevreyi gezdik.

16. Travel kısmında dil geliştirmeye odaklandım ve arkadaşlarımla yakın çevreyi gezdik.

Programımın travel kısmını gezmeye ayırmak yerine dilimi geliştirmeye var olan arkadaş çevremle eğlenme yollarına baktım. Bazen araba kiraladık Virginia’ya, bazen Delaware (vergi almayan cennet şehir), bazen Philadelphia, bazen de Washington’ı gezdik durduk.  Fakat bana yeter mi, yetmedi.

Kendi başıma araba kiraladım ve atladım New York’a gittim, atladım Miami’ye gittim.

17. Peki Amerika'da araba kiralamak kolay mı?

17. Peki Amerika'da araba kiralamak kolay mı?

Work and Travel’da araba kiralamak, paranız ve ehliyetiniz varsa neden kolay olmasın! Üstelik benzinin sudan ucuz olduğu bir yerde yaşıyorsanız. Hatta kiralama maceramı da kısaca anlatayım; Entireprise kiralama şirketinden arabamı 1 hafta önceden kiraladım, bilerek 1 hafta önceden yaptım ki düzgün bir araba bulabileyim diye. Türkiye’de de var olan arabamın aynısını buldum ve bir Toyota seçtim.

Fakat işler öyle yürümedi ve ben 1 hafta sonra arabamı almaya gittiğimde yetkili kişinin bana verdiği cevap sizin arabanız 1 gün önce başkasına verildi. işte o an bendeki surat ifadesi eminim ki ışığı görmüş bir tavşanda bile yoktur. Birkaç tipik çemkirme hareketlerinden sonra beyfendinin bana yeni arabanız diyerek gösterdiğini arabayı görünce bütün yelkenlerim suya indi çünkü araba Charlotte Camaro idi. Bilmiyorum artık motor hacmi filan ne kadardı ama içinin deri kaplamalı olduğunu ve bose müzik sisteminin olduğunu asla unutmacağım. Tam yumuşamıştım ki bununla nasıl New York’a gireceğimi düşünmeye başladım ve çarpmadan etmeden 4 saatte sağ salim New York maceramı başlatmış ve bitirmiş oldum.

18. New York'ta neler yaptım?

18. New York'ta neler yaptım?

Beklediğimden daha vasat bir şehir çıkmasının yanında güzel anılarımda var tabi ki de. Teknolojik aletlerin merkezi olması, bir çok ünlüyü görmeniz ve karnınızı doyurabileceğiniz bir Türk restorantı bulabilmeniz gibi 🙂 Empire State’e hiç çıkmadım mesela ya da Brooklyn Köprüsü’ne de gitmedim. Empire State dediğiniz bina siz çıkana kadar sizin 2 saatinizi kuyruk beklemeyle çalan ve üstüne 45 $ alan bir bina. New York’u tepeden görmek isteseydim Google dan açıp bakmam veya instagram hikayeden açıp çıkan birinin canlı videosunu izlememle yeterli olacak bir bina gibi gelmişti.

Keza Brooklyn de aynı şekilde. Ben de atladım gittim Central Park’a, yoğun ve kötü kokan bir şehir havasından muazzam bir ormanlığa kuş cıvıltılarına ve sağlılıklı insan kalabalığına rastlamak bence New York’un sahip olduğu en güzel değerlerden biri. Manhattan’a uğramadan asla çıkmazdım. Malum Gossip Girl ve Sex and City gibi dizilerle büyümüş birinin oralara uğramaması ayıp olurdu. Ve gecemi Times Square ile kapatarak günüme damga vurdum. Ertesi gün uyandım güzel bir Simit Sarayı kahvaltısı ettim ve Camaro’ma atlayıp Ocean City’e geri döndüm. Peki neden kısa kaldım? Çünkü çalışıyorken maalesef uzun süreli travel yapmanız pek mümkün olmuyor. Var olan tek off gününüzü en güzel şekilde değerlendirmeye bakıyorsunuz.

19. Miami'nin bana kattığı en güzel şey...

19. Miami'nin bana kattığı en güzel şey...

İşten kalan başka bir boşluğumda tekrardan bir araba kiraladık. (Bir Camaro olmasa da). Bu sefer de Miami’ye doğru yollandık tam 5 saat sürdü. Camaro’daki gibi hız yapamamış olmam hüzünlendirmişti beni ama sonuçta beni sağ salim götürmesi bile yetti. Miami’nin bana kattığı en güzel şey ise çok farklı kültürlerden yeni arkadaşlar edinmem oldu. Tam 3 gün kaldım ama cebimden bir kuruş harcamadım. Diğer gittiğim birçok semte göre çok çok bonkör insan mevcuttu. Meksika ağırlıklı bir ırk vardı ama hiç Meksikalı arkadaşım olmadı. Çok eğlenceli çok kalabalık bir ortamla karşılaştık. İlk günün ardından kalacak o kadar çok yer ve arkadaş bulduk ki otelimizi iptal edip içlerinden seçtiğimiz en güzel yerlerde kaldık. Miami’nin bize kattığı en kötü şey ise işten bulduğumuz vakitle gidip dinlenelim dediğimiz Miami bizi yorarak geri uğurladı. Ocean City’ye geri döndüğümde ise tek düşündüğüm uyumaktı. Çünkü 3 gün içerisinde girmediğimiz parti, katılmadığımız düğün ve konuşmadığımız insan kalmamıştı. Şayet siz de gitmeyi düşünüyorsanız belirteyim, lütfen gezmek için uğrayın. Eğlenmekten pek fazla çalışma fırsatı bulamazsınız.

20. Uzun ve yorucu bir 4 ay sonrası artık dönüşe de geçme vakti gelip çatmıştı.

20. Uzun ve yorucu bir 4 ay sonrası artık dönüşe de geçme vakti gelip çatmıştı.

Marshall’dan aldığım markalı çantalar, ayakkabılar, takılar ve teknolojik aletlerimi nereye koyacağımı düşünürken elimde 3 bavul olduğunu farkettim ve de bunları nasıl geri götüreceğimi kara kara düşündüm. Keşke dediğim şeylerden biri de o bavul yığınının fotosunu çekmemekti. Gerçi 64 gb iphone hafızamın dolmuş olması da bunun başka bir sebebi de olabilir. Aktarmalı uçuşları her zaman önceliğiniz olsun böylece yeni ülkeler ve farklı havalar solumanız için bir avantaj elde etmiş olursunuz.

İndiğinizde havaalanından ailenizin sizi karşılaması size tüm o yol yorgunluğunu ve jetlag etkisini yok ettirecektir merak etmeyin, unutmayın yaz ayınızı iyi bir dil ve tecrübeyle bitirmek sizin elinizde. Maceracı ruhunuzu kaybetmeyin 😀

21. Bonus: Kim ne söylerse söylesin, siz kendi Amerika hikayenizi yazın!

21. Bonus: Kim ne söylerse söylesin, siz kendi Amerika hikayenizi yazın!

Anlatılası yığınla hikayemi bir kenara koyarak söylemek istiyorum ki amacınızın deneyim edinmek ve dil öğrenmek olduğunu unutmayın! Konuşmaktan ve yeni kelimeler öğrenmekten kaçmayın, eğlenmekten eksik kalmayın ve en önemlisi hayatınıza sürekli renk katın..

YAZAR HAKKINDA
Ülgen Çetinkaya

Fashion & Lifestyle Blogger / DEU Personal Economics