Polonya’da Erasmus: Beklenen Hayal Gerçek Oldu!

Polonya’da Erasmus: Beklenen Hayal Gerçek Oldu!

Hayalini bile kuramadığım fakat kurmaya çalıştığım ve tek amacım kazanmak olan Erasmus+ programını sonunda kazandım. Kazanışımdan gidişime ve gidişimden dönüşüme kadar olan tüm olayları elimden geldiğince sizlerle paylaşacağım.

1. Erasmus hayallerim nasıl başladı?

1. Erasmus hayallerim nasıl başladı?

Herkesin bir hayali vardır, benim en büyük hayalim Erasmus programıydı. Her şeyden önce size bu programa nasıl dahil olduğumu açıklamakla başlayacağım.

Okulum Erasmus programına göndermek için her okul gibi sınavla kazanan öğrencileri gönderiyordu. Bu sınav ise; yazılı ve mülakat olarak iki aşamalıydı. Her bölümden sınavı geçen sadece 2 kişi Erasmus ile birlikte yurtdışına gidebilecekti. Benim bölümümde ise sıkıntı çıktığından sadece 1 kişi gidebilecekti. Ben ise 2. olmuştum. 1. olan arkadaşım tüm evraklarını, okul işlerini, pasaport ve vizesine kadar her şeyini hallettiğinden benim için gitmek hayaldi artık çünkü ben yedeklere kalmıştım.

2. Tamamen tesadüf olan Erasmus'a gitmeye nasıl hak kazandım?

2. Tamamen tesadüf olan Erasmus'a gitmeye nasıl hak kazandım?

Ama Allah sesimi duydu ve 1. olan arkadaşım gitmeye tam 4 hafta kala gitmekten vazgeçti. Otomatik gitme hakkı bana geçmişti.

Fakat çok sevinemeden yine bir sorun çıktı. Gideceğim okul kayıtları bitirmişti ve öğrenci alımı yapmıyordu. 1 hafta geçmişti artık, koordinatör hocam beni yemekhanede yakaladı ve bana ”Tüm evraklarını tamamla gidiyorsun! Çünkü bağlı olduğumuz okul hiç yapmayacağı bir şey yaptı ve (tamamen tesadüf ve imkansız şekilde) senin adını yolladığımızdan kaydının yapılmış olduğunu bildiren bir mail attı” dedi. Benim hayatımın şoku oldu. 3 hafta içinde biletimden pasaportuma ve hatta vizeme kadar her şeyim hazırdı. 1 gün içerisinde valiz hazırlayarak yola koyuldum.

3. Yurtdışına çıkmadan başladı problemler...

3. Yurtdışına çıkmadan başladı problemler...

3 haftanın hızlı koşuşturmasından sonra her şey tamamdı. Taa ki havaalanına gelip valizlerimi göndermeye başlayana kadar. Sanki gittiğim yerde hiç birşey bulamayacakmışım gibi hazırladığım valizimi uçağa almadılar. İlk hayal kırıklığımı orada yaşadım. Ve valizimi boşaltmak zorunda kaldım.

Siz siz olun eğer yurtdışına çıkıyorsanız yanınıza 56 kilo valiz almayın. 🙂 Eğer alırsanız da 55 euro kesinlikle hazırlayın. Bir daha yurtdışına çıkarsam yanıma alacağım iki şey var ‘telefon ve PARA’. Valiz işimi de hallettikten sonra her şey tamamlandı. Artık resmen gidiyordum.

4. Polonya'da ilk günüm!

4. Polonya'da ilk günüm!

38 saat sonra gece saat 2 buçukta artık Polonya’daydım. Yurtdışındaki koordinatör hocam Sebastian beni aldı ve yurda gitmeye koyulduk. Hocamı görünce ona sorduğum ilk sorum ‘hocam insanlar nerede?’ ve aldığım cevap ise; ‘birçoğu klüpte!!!’ oldu. 🙂

Polonya’nın 38,5 milyon nüfusu olan bir ülke olduğunu gelmeden önce öğrenmiştim ama bu kadar sakin olabileceğini düşünmemiştim. Hocam beni yurda bıraktığında saat yaklaşık 3 buçuk olmuştu. Lehçe bilmediğimden tüm işlemlerimi hocam halletmişti.

5. Varır varmaz neler yaşadım!

5. Varır varmaz neler yaşadım!

7. katta olan odama 56 kilo ağırlığındaki valizimi tek başıma çıkardıktan sonra yaşadığım 2. hüsran ise odama girerken yaşadım. Meksikalı sarhoş bir çocuk odama girmeye çalıştı. Korkudan ölmüştüm sanki. Çocuk gitmeyince, elime bir bıçak aldım ve onu tehdit etmek zorunda kaldım. Sonuçta tekim ve bir kız olarak onu yapmak zorundaydım 🙂

Bunun yanı sıra yurtta hayal kırıklığına uğradım. 30 kişinin 3 tuvalet ve 1 mutfak kullandığını da öğrenince, koordinatörümü aradım ve yurdumu değiştirmesini istedim.

6. Öğrendiğim ilk kelime : Dzień dobry - Günaydın

6. Öğrendiğim ilk kelime : Dzień dobry - Günaydın

Polonya hakkında öğrendiğim ilk kelime ise ”Dzień dobry” eğer bu kelimeyi öğrendiyseniz Polonya’daki hayatınız kolaylaştı demektir. 🙂

7. Yeni yurt, yeni ortam ve yeni arkadaşlar!

7. Yeni yurt, yeni ortam ve yeni arkadaşlar!

Yeni yurdum muhteşemdi. Odam tek ve sadece 2 ev arkadaşım vardı. İlk yurdumda yaşadığım sorunlar yüzünden ilk başlarda pek arkadaşlık kuramasam da sonradan kurduğum dostluklar çok sağlam oldu. İtiraf etmek gerekirse Türk arkadaşlarımdan daha iyi arkadaşlık kurdum.

8. Polonya'da yeme-içme konusunda dil engeli vardı.

8. Polonya'da yeme-içme konusunda dil engeli vardı.

Hristiyan bir ülke olduğundan bir çok üründe domuz ürünü kullanıyorlardı. Bir markette geçirdiğim süre en az 2-3 saatimi alıyordu. Bir dil öğrenmek için o dilin konuşulduğu ülkeye gitmelisin dediklerinde çok haklı olduklarını aslında markette anlamıştım. Çünkü her aldığım yiyeceğin içindekiler kısmını okumaktan Lehçemin git gide geliştiğini anladım. Bir de eğer bilmediğin ülkede markete gidiyorsan, gittiğin yere dikkat etmem gerektiğini de anladım.

9. İlk alışverişimde bir makarnaya 13 TL vermiştim!

9. İlk alışverişimde bir makarnaya 13 TL vermiştim!

İlk market alışverişimde bir makarnaya 18 zloty yani yaklaşık 13 tl vermiştim. Bu benim için çok büyük hüsrandı. Çünkü yapabildiğim tek yemek olan makarna bütçeme böyle giderse hiç uymayacaktı ve aç kalacaktım.

Daha sonra anladım ki; gittiğim market organik yiyecekler marketiymiş. Haftalık alışverişinizi Polonya’nın Bim’i olan Biedronka’dan ya da Alman markası olan Lidl’dan yaparsanız bayağı ucuza getirebilirsiniz. Haftalık 50 zl lik alışveriş size yetecektir. Patlıcan ve kıl biber bulmanız çok zor, bulsanız bile bayağı pahalı oluyor.

10. Okulda ilk günüm!

10. Okulda ilk günüm!

Okulda ilk günümde koordinatör hocamın dersine girdim. Yurt meselesinden dolayı kavgalı olduğumuzdan bana karşı bayağı cephe almış ve zıt gidiyordu. Bu yüzden onunla konuşmak yerine yeni arkadaşlar edindim. Gerçekten mükemmel insanlardı. Bazen hiç tanımadığın insanlar, yakınındaki insanlardan daha iyi anlıyorlar seni. 🙂

11. İlk günden okul etkinliklerine katıldım.

11. İlk günden okul etkinliklerine katıldım.

Polonya’da eğitime bayılıyorum. Okulda sadece 1 ders saati ders gördük ve ardından koordinatörümüz bizi carting’e götürdü. Adımı orada da duyurdum 🙂 Milim farkıyla ikinci oldum. Her şeyi ile çok güzel bir hatıraydı benim için.

12. Eğer öğrenci yurdunda kalıyorsanız her gün parti var demektir!

12. Eğer öğrenci yurdunda kalıyorsanız her gün parti var demektir!

Henüz yurtta sadece bir hafta geçirmiştim fakat hala Polonya insanlarını tanımadığımdan gittiğim haftanın parti haftası olduğunu düşünmüştüm. Halbuki öyle değilmiş 🙂

Polonyalı insanlar eğlenmeye ve içmeye bayılan insanlarmış. İkinci haftamda bunu anlamıştım. Eğer öğrenci yurdunda kalıyorsanız gerçekten çok şanslısınız demektir. 🙂

13. İşte parti zamanı.

13. İşte parti zamanı.

Polonyalı insanlar ne kadar düzenli ve çalışkan olsalar da, eğlenceye de bir o kadar düşkünlerdir. Haftanın yorgunluğunu atmayı iyi bildiklerini, cuma ve cumartesi günleri dolu dolu olan club ve publardan anlayabiliyoruz. Bazen gaza gelip marş söyleyen bir grup da görebilmeniz mümkündür. En güzeli ise; her ne kadar sarhoş da olsalar, yolda tek yürüdüğünüzde kesinlikle sarkıntılık yapmıyorlar.

14. Polonyalıların yabancı uyruklulara bakış açısı.

14. Polonyalıların yabancı uyruklulara bakış açısı.

Polonyalı insanların birçoğunun yabacı uyruklu insanlara bakış açısı oldukça olumlu. Bu durum şöyle ki; diğer Avrupa ülkelerine göre yabancı uyruklu insan sayısı az olduğundan size karşı bir sempati duyuyorlar. Türkler kadar olamasalar da misafirleri hem çok severler hem de evine gittiğin insanlar size muhakkak yörelerine ait bir hediye verirler. İngilizce bilen insan ise çok fazla değil, fakat fazla sorun olmuyor bu durum her şekilde anlaşabiliyorsunuz. Aynı zamanda çok da çılgınlar.

15. İki haftada bir festival zamanı!

15. İki haftada bir festival zamanı!

Her iki haftada bir festival var bu ülkede. Kesinlikle sıkılmayacağınıza eminim. Üniversite öğrencilerini sadece gece değil gündüzleri de bu festivaller sayesinde sokak ve meydanlarda görebilirsiniz. Gerçekten eğlenceli ve içmeyi çok seven buna rağmen sapıtmayan bir millet. ( İstisnalar kaideyi bozmaz 🙂 )

16. Sıkça dilencilerle karşılaşacaksınızdır.

16. Sıkça dilencilerle karşılaşacaksınızdır.

Her yerde olduğu gibi orada da dilenen insanlar var tabi ki. Yolda yürürken garanti bir evsiz gelip sizden sigara ya da başka bir şeyler isteyebilir. Siz Lehçe bilmediğinizi söyleyip yolunuza devam etmeyi düşünürken bu insanlar birden İngilizce konuşmaya başlayabilir.

17. Polonya'nın doğal güzellikleri muhteşem!

17. Polonya'nın doğal güzellikleri muhteşem!

Polonya, genel olarak yeşilliğe sahip olan bir ülke. Her ne kadar ilk başlarda ”neden geldim?” desem de, ”iyi ki de gelmişim” diyorum göl ve yeşilliklerle dolu cennet gibi bir yer olduğu için.

18. Artık gezme zamanı!

18. Artık gezme zamanı!

Bulunduğu mevki sayesinde her ülkeye yakın olan Polonya’da gezmekte çok uygun. Üstelik öğrenciye %51 indirimle. 🙂 Ukrayna, Brüksel, Brugge, Amsterdam, Prag, Budapeşte… Hayatımın en güzel gezileriydi.

19. Okuldan mezuniyet belgelerimizi de aldık.

19. Okuldan mezuniyet belgelerimizi de aldık.

Okula haftada 1 de uğramış olsam yine de okula gittim. 🙂 Çok güzel bir dönem geçirdim ve bütün notlardan AA aldım. Bütün öğrencilerin muhakkak Erasmus yapması kanaatindeyim 🙂

20. Veda etme zamanı!

20. Veda etme zamanı!

Genel olarak muhteşem geçen Erasmus serüvenimin sonuna geldim. Artık dönme zamanı! Hayatımın en büyük hayalini gerçekleştirdiğim için çok mutluyum. Herkesin hayalini gerçekleştirmesi dileğiyle.

YAZAR HAKKINDA
meltemk