Hayata Bakış Açınızı Yenileyin, Yepyeni Bir Hayata Başlayın!
Burada bahsettiklerim aslında bir yurtdışı hikayesi değil de, benim hayata karşı bakış açımı anlatan bi mesele.
Hayatın her anını doyasıya yaşamak mı istersiniz? Mutlu yaşamak mı?
Benim için önemli olan mutlu yaşamak. Etrafımda beni mutlu edecek nedenler bulmak. Aslında o kadar çok mutluluk var ki etrafımızda. Sadece biraz daha dikkatli bakmak gerekiyor.
Hayat bize verilmiş boş bir kağıt gibi, tertemiz. Kendi hayatını kendin çizmek istiyorsan hangi renkleri kullanacağını sen seçeceksin, eğer hayatına renk katmak istiyorsan tabi. Çok yanlış yapacaksın, hataların olacak ama aynı hataları sürekli yapıp silemezsin kağıttan, izi kalır.
Hayattan şikayetçi olmak yerine şükretmek, başına gelen her şeyi iyisiyle kötüsüyle kabul etmek, ne kadar kötü olsa bile şikayet etmek yerine, başına gelen her şeyin aslında sana bir şey katacağını unutmamak lazım.
Hayat Sürüklenir, Sen Peşinden Gidersin
Bana ”senin için HAYAT nedir?” diye soracak olursanız; iki yüzlü bir karakter derim. Bazen en güzel günleri yaşatır; ayaklarını yerden keser, bazen bi bakmışsın hayal kırıklıkları. Göklerdeyim dersin, bi bakmışsın tepe taklaksın, hiç ummadığın anda da parlamışsın. Ama diyorum ya, her kötü şeyin, hayal kırıklıklarının içinde elbet sana bir şey katacak, seni hatalarınla, umutsuzluklarınla daha güçlü bir karakter olmanı sağlayacak bir güzellik var diyorum. Unutma en güzel çiçekler, mezarlıklarda yetişir.
Can Yücel’in çok güzel bir sözü var; bana hayatı sevdiren, umut veren.
Toprak gibi olmalısın,
Ezildikçe sertleşmelisin !
Seni ezenler sana muhtaç kalmalı !
HAYATI sende bulmalı.
Kıymet bilin
Eskiden yağmur yağarken gökyüzünün ağladığını düşünürdüm, neden mutsuzdu, kim üzmüştü onu diye.
Cama vuran her yağmur damlası, gözyaşlarıma karışıp saklardı gözyaşlarımı. Kaç kişi ağladık belki de aynı yağmur altında. Kışın fakirler daha bir fakir, yalnızlar daha bir yalnız, ayrılıklar daha bir acıklıydı. Şimdilerde kışı da seviyorum. Tutunuyorum sevdiklerime, kitaplarıma, yazılarıma. Geçmişi unutmuyorum. Kim olduğumu da. Daha çok güçleniyorum, hatalarımla. Şükrediyorum her şeye. Kısacası şimdi kıymet biliyorum. Tekrar güneş doğdu benim için.
Hayat bazen yok olmaktır.
Ama bir Anka kuşu gibi,
Küllerinden yeniden doğmalıyız hayata.
Yepyeni hayat başlasın.
Yine zaman bizim için doğmalı.
Yürek suskun kalmamalı.
Bir Anka Kuşu gibi
Küllerden yeniden doğmalı…
Dipnot: Günlüğümde gördüğünüz resim, tesadüfen okuldan dönerken rastladım. Yapraklar kendiliğinden kalp şeklini oluşturmuşlar. Aslında pek şaşırdığım söylenemez. Dedim ya, mutluluk içimizde, her yerde. Sen yeter ki bakmasını bil, hayat senin için güzelleşir 🙂
Sevgiyle kal.