WAT ile Amerika’daki İlk ve Son 15 Gün Arasındaki Dev Fark

WAT ile Amerika’daki İlk ve Son 15 Gün Arasındaki Dev Fark

Work and Travel ile Amerika’daki ilk 15 gün ve son 15 gün arasında dağlar kadar fark vardır. Aradaki bu farkı yaşadığınızda siz de nasıl olduğuna inanamayacaksınız!

WAT’a gitmeden önce hayallerinizi gerçekleştirmenin verdiği rehavet ile WAT’ın kolay bir program olmadığını henüz bilmiyorsunuz. Yani gerçekler hiç de öyle kolay değil. Bir program için bu kadar uç noktaları hissettiğinizde siz de olanlara şaşıracaksınız.

WAT’ın ilk 15 gününü zor kılan şey: Alışma süreci

WAT güllük gülistanlık bir program değil. Öncelikle bu konuda bir anlaşalım. Çünkü siz oraya laylayloma değil çalışmaya gittiniz. Özellikle daha önce hiç çalışmamış, üniversiteyi ailesinin yanında okuyor olanlar için ilk günler oldukça zor. O yüzden WAT’ın ilk günleri oldukça zor olacak. Uçaktan iner inmez kültürel şok ile karşılaşacaksınız.

Dilini ana diliniz gibi bilmediğiniz bir memlekette yalnız olduğunuz ilk an, havalimanından Türkiye’ye giden ilk uçağa atlayıp dönmek isteyeceksiniz. Ama tabi ki de bunu yapmayacaksınız. Onca para harcayıp, emek verdiniz.

Amerika’daki ulaşımın ne kadar sıkıntılı olduğunu gördüğünüzde Türkiye’ye şükredeceksiniz. Zar zor çalışacağınız şehre indikten sonra birçok yabancı milletten hiç tanımadığınız kişilerle odanızı paylaşmak ilk etapta hem zor olacak hem de güven vermeyecek.

Ve o ilk iş günü. İşi henüz doğru düzün bilmiyorsunuz ve supervisor’ınızı da tam olarak anlayamıyorsunuz. Çünkü İngilizceyi onların konuştuğu aksanda bilmiyorsunuz. Bu duruma yine bir lanet edeceksiniz. Çalışmak, özellikle hiç bilmediğiniz bir ülkede çalışmak size çok zor gelecek.

Bir de tabi ki de yemekler! Amerika’daki ilk günlerinizde annenizin yemeklerini o kadar çok özleyeceksiniz ki, Amerika’da fast-food’dan başka bir şey olmadığını kendi gözlerinizle gördükçe bu özlem artacak.

En önemli şey özlem. WAT’da en çok aileye, arkadaşlara, Türkiye’ye özlem düşünülenin aksine ilk 15 günde gerçekleşiyor. Çünkü ilk 15 gün Amerika’da en yalnız olduğunuz ve henüz Amerika’ya alışmadığınız süreç. Her fırsatta acaba Türkiye’ye geri mi dönsem diyeceğiniz bir süreç sizi bekliyor.

Amerika’ya alıştınız. Şimdi hazır olun: Ortam kurma süreci

Eveeet ilk 15 gününüz bitti ve siz de yavaş yavaş alışmaya başladınız. İş artık size zor gelmeyecek, işin kolayını bulacak ve İngilizce konuşmaya bayağı bir alışacaksınız. Hatta bu duruma kendiniz bile bu kadar hızlı olduğu için şaşıracaksınız.

Ev arkadaşlarınızla kaynaşıp, off günlerinizde planlar yapıp, travel programları çizeceksiniz. Yemeklere alışacak, favori mekanlarınızdan çıkmayacak hatta Türkiye’de bile yıllar sonra o tadı unutamayacağınız yemekler yiyeceksiniz. Bulunduğunuz şehrin neresinde ne var, nerede ne yapılır, hepsini keşfedip, partilere katılacaksınız.

Aslında en önemlisi ilk pay-checklerinizi alacaksınız. Bu da sizi daha özgür ve kendine güvenen birey hissettirecek. Düşünsenize dünyanın öbür ucunda kendi ayaklarınız üzerinde durup, çalışıp, kendi paranızı kazanıyorsunuz. Daha güzel bir duygu var mı? 

Geldik WAT’ın work kısmının sonlarına: Travel’a doğru

Yavaş yavaş ev arkadaşlarınız birer birer evden ayrılacak. 3 ayınızı aynı odada, evde geçirdiğiniz, çok güzel bağlar kurduğunuz arkadaşlarınızla ayrılma vakti artık! Bence WAT programının en zor kısmı burası.

Son 15 gün.

İlk alışamadığınız o şehirde son günlerinizde her sokağını gezip her dükkanına girmek isteyeceksiniz. Çünkü belki bir daha oraya hiç gelemeyeceksiniz. Sürekli arkadaşlarınızla zaman geçirmek isteyeceksiniz. Kim bilir bir daha nerede görüşeceksiniz! Son pay-check -inizi aldığınızda bir duygulanacak, 3 ay orada çalıştığınıza ve zamanın ne kadar hızlı geçtiğine kendinize bile inanamayacaksınız.

Keşke başa sarsak, ilk geldiğimiz güne geri dönsek diyeceksiniz. Oranın güzelliğini görmüş ve alışmış olacaksınız. Orada ki insanlarla öyle güzel bağlar kurduğunuz oradan ayrılırken fark edeceksiniz.

Ve tabi ki o beklemen travel kısmı. Hayalini kurduğunuz eyaletlere ve şehirlere gezileriniz başlayacak, her gittiğiniz yerden bir sürü hediyelik eşya, magnet, anahtarlık alacak ve koleksiyonunuza ekleyeceksiniz. O ilk Amerika’ya indiğinizde Türkiye’ye giden ilk uçağa binmek isteyen siz Türkiye’ye dönmek istemeyeceksiniz. Ve Dönüş uçağına bindiğinizde belki de gözünüzde birkaç damla yaş ile bütün bir yaz yaşadığınız unutulmaz anıları aklınızdan birer birer geçirirken seneye de tekrar gelme planları kuracaksınız.

WAT kötü geçmiş olsa bile orada yaşadığınız anıları başka bir yerde yaşayamacaksınız ve hayatınızın çok büyük deneyimlerinden birine sahip olacaksınız. Bunun farkına varıp iyi ki WAT programı yapmışım diyeceksiniz.

Döndüğünüzde ilk 15 gün ile son 15 gün arasındaki farkı arkadaşlarınıza anlattığınızda belki de size inanmayacak abarttığınızı düşünecekler.

Work and Travel ile ilgili bu içerikleri de mutlaka okuyun!

YAZAR HAKKINDA
Bengüsu Arslan

Work and Travel