Yabancı Dil Öğrenmenin 10 Muhteşem Psikolojik Faydası

Yabancı Dil Öğrenmenin 10 Muhteşem Psikolojik Faydası

İnsanlar eskiden iki dil öğrenmenin zihinde karışıklık yaratacağını düşünürdü. Daha da ileri gidenler, bir dili tam öğrenip diğerini hiç öğrenmemenin daha doğru olduğunu söylediler. Bu konudaki en uç ve absürd fikir ise iki dil öğrenmenin bir çeşit şizofreni ya da çoklu kişilik bozukluğuna sebep olduğuydu.

Bazı araştırmalar iki dil öğrenmenin problem yaratacağı fikrini destekledi. Bu araştırmacılar iki dilli insanların daha az kelime haznesi olduğunu ve kelimelere erişimlerinin daha az olduğunu söylediler.

Ancak bu mitler ve küçük dezavantajlar, yeni araştırmaların yarattığı olumlu dalgalar sayesinde gölgede kalmış gibi görünüyor. Yeni araştırmalar başka bir dil öğrenmenin inanılmaz psikolojik faydaları olduğunu gösteriyor. Ve bu faydalar, yurtdışında bir fincan kahve ısmarlayabilmenizin ya da otelinize giden yolu sorabilmenizin çok daha ötesine geçiyor.

1. Beyni geliştirir.

Beyindeki dil merkezleri, başarılı dil öğrenmenin bir sonucu olarak gelişiyor ve büyüyor. Ne kadar iyi öğrenirseniz, beynin bu hayati bölgeleri o kadar çok gelişiyor ve büyüyor.

2. Bunamadan (Demans) kurtarır.

İki dillilik, Alzheimer hastalığına yatkın kişilerde hastalığı yaklaşık 5 yıl erteliyor. Oldukça inanılmaz görünüyor, ama yeni çalışmalar da bu sonucu destekler nitelikte. Bu şöyle özetlenebilir: Başka bir dil öğrenmenin bunama üzerindeki etkisi, en yeni ilaçlarla elde edilebilecek etkiden çok daha yüksek.

3. Dili daha iyi duymayı sağlar.

İki dilli olmak daha gelişmiş dinleme becerilerini de beraberinde getiriyor. Çünkü beyin iki ya da daha fazla dilde yer alan farklı tipteki sesleri ayırt etmek için daha fazla çalışmak zorunda kalıyor.

4. Dile daha duyarlı hale getirir.

İki dilli evlerde büyüyen küçük çocuklar, daha önce hiç duymadıkları dilleri bile ayırt edebiliyorlar. Sadece farklı seslere maruz kalmaları bile, mesela İspanyolca ya da Katalanca gibi, İngilizce ve Fransızca arasındaki farkı fark edebilmelerini sağlıyor.

5. Hafızayı güçlendirir.

İki dilli ortamlarda büyüyen bebekler, tek bir dille büyütülenlere göre daha güçlü çalışan hafızalara sahipler. Bu, zihinsel hesaplama, okuma ve daha pek çok hayati beceri konusunda daha iyi oldukları anlamına geliyor.

6. Aynı anda çok iş yapılabilir.

İki dilli insanlar bir işten başka bir işe daha hızlı geçiş yapabiliyorlar. Daha fazla bilişsel esneklik gösteriyorlar ve beklenmedik durumlara uyum sağlamayı daha kolay buluyorlar.

7. Dikkati artırır.

İki dilli insanların dikkatleri üzerinde daha güçlü kontrolleri vardır. Dikkatlerinin dağılmasını çok daha kolay sınırlarlar.

8. Aktivasyonu iki katına çıkarır.

İki dilli insanlarda artan dikkat ya da aynı anda çok iş yapabilmek gibi ciddi bilişsel gelişimler görülür. Bunun sebebi iki dilli insanların her iki dili de aynı anda aktif hale getirmesi ve sürekli hangisinin uygun olduğunu gözlemesidir. Tüm bu gidiş ve gelişler önemli zihinsel faydalar sağlıyor.

9. Görmenin yeni yollarını sunar.

Yeni bir dil öğrenmek kelimenin tam anlamıyla dünyaya bakışınızı değiştirir. Örneğin Japoncada (tıpkı Türkçedeki gibi), açık mavi ve koyu mavi için ayrı birer isim kullanıldığı için bu dili öğrenen bir İngiliz bu rengi farklı şekillerde algılamaya başlayabilir.

10. Anadilinizi geliştirir.

İkinci bir dil öğrenmek dikkatinizi dilin soyut kurallarına ve yapısına vermenize sebep olacağı için kendi dilinizde de daha iyi olmanızı sağlayabilir. Geoffrey Willans’ın dediği gibi, “Bir dili iyi anlamak için en az iki dili anlamanız gerek.”

Bonus: Diğer kültürleri keşfetmenizi sağlar.

Tüm bu 10 faydanın ötesinde, yabancı bir dil öğrenmenin en güzel faydalarından birisi başka bir kültürün içine dalmanızı ve kendi kültürünüzü başka bir kültürün gözünden görmenizi sağlamasıdır.

Başka bir dil öğrenerek “ikinci bir ruh” daha kazanabilirsiniz.

Not: Araştırmaların bazıları çok erken yaşlardan itibaren iki dil öğrenenleri kapsıyor, ancak yeni dil öğrenenlere yönelik sonuçlar da bulunuyor.

YAZAR HAKKINDA
Haşim Benli

Hayat mottosunu ''dolce far niente'' sözünden alan bir keyif adamı. Aynı zamanda bir gezgin ve sanat hayranı!