Erasmus Öğrencilerinin En Çok Yaşadığı 6 Kaygı ve Çözümleri
Erasmus’a gittiğinizde tüm arkadaşlarınızı kaybedeceğinizden mi korkuyorsunuz? Ya da gideceğiniz ülkede yabancı dilde anlaşamamaktan mı? Bizden size bir tavsiye: Üstesinden gelebilirsiniz!
Erasmus heyecan verici bir deneyim, fakat aynı zamanda bilinmeyene gidilen bir yolculuk. Bildiğiniz her şeyi geride bırakıp, uğraşmanız gereken birçok yeni şeyle karşılaşacağınız bir yolculuk.
Başta her şey zor gözükebilir. Bu yüzden, Erasmus öğrencilerinin başta yaşayabileceği kaygıları ve sonra rahatlayacakları çözümleri üzerine size bir liste hazırladık.
1. ''Bavuluma ne alsam?'' sorunsalı.
Erasmus’a gitmek demek yeni hayatını tek bir bavula sıkıştırmak demek olacak. Bunu yaparken de aslında gündelik hayatta ne kadar eşya ve kıyafet kullandığınızı görebileceksiniz.
Bavulunuzu hazırlamaya bir hafta öncesinden başlayarak; neleri yanınıza almak istediğinizi ve neleri yanınızda götürmeniz gerektiğini analiz edebilirsiniz. Bu süreci bir liste üzerinden de yürütebilirsiniz.
Endişelenmeyin! Bavul hazırlamanın üstesinden geleceksiniz. EDUMAG Seyahat içeriklerinden de yardım alarak, o bavul açılacak ve keyifle doldurulacak.
2. ''Gözden uzak, gönülden uzak mıdır?''
Evet, biliyoruz; ”Erasmus’a gitsem mi?” diye karar vermek sizin için zor gözüküyor. Fakat küçük bir kağıt alın ve ”Erasmus’un kazanımları ve kaybettirecekleri” diye bir liste yapın.
İlk başta yeni şehir ve hiç tanımadığın bir ortam sana çok korkutucu gelebilecekken çok zaman geçmeden alışma hızına sen de şaşıracaksın. Evet, özellikle ilk zamanlar daha yalnız takıldığından sürekli aile ve çevrene özlem hissedeceksin ama yeni çevre kurdukça özlemin azalmasa da depresif durumlar yaşamayacaksın.
Unutma! Erasmus’un da bir sonu var ve bu zamanı dolu dolu geçir! Artık ilkokulda değiliz ve uzakta olunca onları kaybedeceğiz gibi düşünmüyoruz. Öncelikle farketmen gereken şey sen yurtdışında okumak için bulunuyorsun. E okurken eğlenmeden de olmaz tabi.
Döndüğünde her şeyin eskisi gibi olduğunu farkedeceksin. Fakat tek bir şey hariç: Artık sen yepyeni deneyim ve anılarla dolusun. O yüzden korkma, düşün ve uygula!
3. Yurtdışında hibeni fütursuzca harcayabilirsin ama..
Muhtemelen hibeyi aylık olarak almak yerine ilk aydan hibenin neredeyse tamamını alacaksınız. Hiç elinize o kadar para geçti mi? Geçti ise ne yaptınız? Hawai’de muhteşem bir tatil mi?
Evet, başlangıçta elinizde güzel miktarda para olacak. O kadar para daha evvel hiç elinize geçmediyse yurtdışında bu parayı yönetmek ve aylık gelir-gider oluşturmak insanı yorabilir. Merak etmeyin, her insanın yaptığı gibi başlarda ön göremeyeceğiniz işler yüzünden çılgınca para harcarsınız. Ama zaman ilerledikçe gayet düzende bir gelir-gider tablonuz olur. Çünkü siz artık orayı tanıyorsunuz, size yabancı bir yer değil.
Tavsiye olarak, önceliklerinizi Erasmus’a gitmeden belirleyin deriz. Seyahat etmek istiyor musunuz? Nerelere gitmek istiyorsunuz? Yoksa bol bol alışveriş mi etmek istiyorsunuz? Bu gibi konularda öncelik listesi çıkarmak sizi Erasmus süreniz boyunca daha rahat ettirecektir. (Önemli bir not: Bunların hepsini yapmak isteyeceksiniz ve bu deneyimin sonucunda daha sorumluluk sahibi bir yetişkin olarak kararlarınızı sorgulamaya başlayacaksınız.)
4. Erasmus'a gittiğin ülkede yabancı dil engeli illa ki olacak.
Öğrencilerin Erasmus’a cesaret edememesinin ilk nedeni yabancı dile olan güvensizliğidir. Aslında, ne kadar güzel iletişim kurabilen kişiler bile kendilerinin farkında değillerdir. Erasmus yapabilmek için genel bir dil bilgisi yeterli.
Tabiki yabancı dilde ne kadar iyi olursanız o kadar iyi. Ama buna rağmen kendinize güvenmiyorsanız endişelenmeyin! Orada karşılaşacağınız yabancı öğrencilerin çoğu sizden iyi değiller. Ona rağmen emin olun, arkadaşlarınızla mükemmel anlaşıp ömürlük dostluklar edineceksiniz.
Eğer gideceğiniz ülkenin dilini biliyorsanız muhteşem! Ama bilmiyorsanız da panik yapmayın. Hemen İngilizce veya yeni bir dil öğrenmek üzere çalışmalara başlayın!
5. ''Yurtdışında akademik hayat mı?''
Erasmus’u sadece bir partiymiş gibi görenler var. Evet, Erasmus’ta gittiğiniz okulun akademik yaşamı özellikle başka dilde eğitim görmemiş kişiler üzerinde bir baskı yaşatıyor. Hatta başlarda diliniz ne kadar iyi olursa olsun yabancı bir ülkede ve mesleğiniz hakkında terimlerin bol olduğu konuşmaları anlamakta zorluk yaşayabilirsiniz. Bu konuda ders seçmeden önce biraz efor sarfedebilirsiniz. Ve hiçbir fikrinizin olmadığı derslerdense, biraz daha temel bilginize yakın konulardaki dersleri seçmeye çalışın.
Önemli olan derste ne kadar başarılı olduğunuz değildir, yeni çevrede yeni bir üniversitenin sistemini görmek ve o eğitimden geçmiş olmanızdır. Derslerin sonuçları ne olursa olsun size yaşatacağı katkılar hep çok fazla olacaktır.
6. ''Erasmus iyi hoş da, ya sonra?''
Erasmus için bir adım atıp bu serüvene girmeyen kişiler bu adımı anlayamazlar. Taşındıktan ortalama 2 hafta sonra geri dönmeyi düşünmeyeceksiniz bile. Ne kadar okulunuzu seviyorsanız sevin buradaki hayat sizi çok mutlu edecek ve bu deneyimin sonunun olduğunu bilmek sizin zamanınızı iyi değerlendirmenizi sağlayacaktır. Eski rutininize geri dönmek sizi korkutur hale gelecek ve bir dönem daha uzatamıyor muyuz diye araştırmaya başlayacaksınız.
Son olarak, Erasmus korkulacak bir şey değil! Ömrünüzün belki tüm kalanını aynı şehirde aynı ortamlarda geçireceksiniz. Peki fırsatınız varken farklı bir kültürde birkaç ay hem eğitim alıp hem neden eğlenmeyesiniz?
Ve bir kere Erasmus ile tanıştıktan sonra duramayacaksınız ve üniversitenize döndüğünüzde hem eski arkadaşlarınızla konuşacaksınız hem de üniversitenize gelen yabancı öğrencilerle arkadaşlık kurmaya çalışacaksınız.
Emin olun gittiğinize değecek! Sadece ilk adımı atın.. Gerisi kendiliğinden gelecek..
Unutmadan; ”Bir kere Erasmus olmuşsan hayat boyu Erasmus’sundur!”
