Work and Travel’a Bu Yazıyı Okumadan Başvurmayın!

Work and Travel’a Bu Yazıyı Okumadan Başvurmayın!

Üniversite dersleri, vizeler, finaller derken bir de Work and Travel programına katılmak için kafamızdaki deli sorulara çözüm bulmak zorundayız.

Hele ki, programa katılmak için uygun muyum derken bir de danışmanlık şirketlerinin iyice arttığı bu dönemde ”hangisine güveneceğiz” sorunsalı bizi bir nebze daha düşündürüyor.

Bu yüzden, bir çoğunuza faydası olması adına Work and Travel başvurusu yapmadan önce nelere dikkat etmeniz gerektiğini sizlere madde madde anlatmaya çalıştım..

Work and Travel’a katılıp katılamayacağınızı öğrenin.

Work and Travel programına katılmak için katılım şartlarını bilmeli ve buna uygunluk göstermelisiniz.

Work and Travel Şartları galerisinde bu programa uygun olup olmadığınızı öğrenebilirsiniz.

Ne tür işlerde çalışabileceğinizi araştırın.

Work and Travel işleri daha çok meslek bilgisi gerektirmeyen ve herkesin yapabileceği türden ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren iş alanlarından oluşmaktadır. Örnek vermek gerekirse, okuduğunuz şehirde part-time çalışmaya karar verdiğinizde yapabilceğiniz işlere benzemektedir. Bu işlerden ilk olarak aklıma gelenler;

Garsonluk, Komilik, Kasiyerlik, Aşcı ve aşçı yardımcısı, Satış sorumlusu, Mutfak elemanı, Bulaşıkcı, Çamaşırhane sorumlusu, Temizlik görevlilileri, Housekeeping, Tezgahtar, Depo sorumlusu, Cankurtaranlık, Gişe görevlisi, Oyun/Ride operatörü

Yani yasal olarak çalışabileceğiniz temel işletmeler şu şekildedir:

– Otel
– Restoran
– Eğlence parkı
– Su parkı / Yüzme havuzu
– Süpermarket

Work and Travel maceranızın büyük bir kısmını iş (work) kısmı oluşturacağı için işinizi seçmeden önce çok iyi araştırmanız gerektiğini hatırlatmak isterim. 🙂

Araştırmaya Work and Travel İşleri ile başlayıp Work and Travel’da En Çok Tercih Edilen 10 İş Türü ile devam edebilirsiniz.

İngilizcenizin intermediate seviyesinde olduğundan emin olun.

Amerika’ya gittiğiniz zaman hayatınızı İngilizce ikame etmek zorunda olduğunuzu unutmayın. Amerika’da 3-4 ay vakit geçireceğinizi ve bu süreçte başınıza her türlü kötü durumun gelebileceğini de unutmayın.

Örnek vermek gerekirse ; Amerika’ya gittiğinizde kaybolabilme veya hastaneye düşme ihtimaliniz olduğunu unutmayın. Başınızın çaresine bakabilecek düzeyde İngilizce bilmeniz sizin Amerika’daki hayat sigortanızdır.

Work and Travel şirketleri ve sponsorları sizlere güvenilir bir iş ortamı sözü vermiş oldukları gibi, Amerika’da bulunan bu tesislere de işlerini yürütebilecek personeller sağlama sözünü vermektedir. Bu yüzden işten atılabilirsiniz.. Yani işleri halledebilecek ve çalışabilecek düzeyde İngilizce anlıyor olabilmeniz beklenmektedir. Kimse sipariş alamayan bir garsonla çalışmak istemez

Amerika’da gündelik hayatınızı ikame ettirmek zorunda olduğunuz için İngilizce konuşmanız gerektiğini unutmayın. Markete girip ekmek reyonunun yerini sorabilmeli, eczaneye girip ağrı kesici ilaç almak istediğinizi söyleyebilmeniz gerekir.

Kimse sizden Amerikan aksanıyla İngilizce konuşmanızı beklemese de, orta düzeyde bir İngilizce bilmeniz gerektiğini unutmayın.

Bütçenizi belirleyin.

Work and Travel’a gitmek için belirli bir bütçe ayırmanız gerekir. Yeterli bütçeniz olduğundan emin olun.

Work and Travel’ın masraflı bir değişim programı olduğunu aklınızdan çıkarmayın ve vize görüşmesine girene kadar ödemelerinizi tamamlayın. Küçük hatalar yüzünden program hayallerinizden vazgeçmek zorunda kalmayın.

Daha önceden yazdığım Work and Travel Maliyetleri ile ilgili makaleyi okumanızı öneririm.

Eyaletler hakkında detaylı bilgiye sahip olun.

Work and Travel işleri konusunda az buçuk Türkiye’den ve günlük hayattan fikirlere sahip olsak da, birçoğumuz eyaletler konusunda yeterli bilgiye sahip değiliz. Gitmeden önce öncelikli hedeflerinizi belirleyip, bunun doğrultusunda eyalet araştırmasını yapmanızı tavsiye ederim.

Örnek vermek gerekirse ;

  • Türk öğrencilerin en az tercih ettiği eyalet hangisidir? Neden tercih etmiyorlar?
  • Work and Travel öğrencisi için en uygun eyalet hangisidir?
  • Unutamayacağım harika bir yaz geçirmek istiyorum, nereye gidip nasıl eğlenmeliyim?
  • Kazandığım parayı çıkarmam lazım, nerede nasıl para biriktirebilirim?
  • Work and Travel’a gidenler nereleri şiddetle önermiyor?

gibi soruları araştırıp sorarak gideceğiniz lokasyonu aklınızda şekillendirin.

Work and Travel Lokasyonları sayfasında hangi eyalet/şehirleri tercih etmeniz veya etmemeniz gerektiği konusunda detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.

Work and Travel şirketi seçerken çok dikkat edin.

Work and Travel’a gideceğiniz şirketi seçerken güvenilir bir şirket bulun. Ofis ziyareti gerçekleştirmeden gitmeyin. Mutlaka referans isteyin.

Sizlere en iyi referansı verecek kişiler ise bu tecrübeleri daha önceden edinmiş olan ve kâr amacı gütmeyen kişilerdir. Onlarla uzun uzadıya konuşarak fikir alabilirsiniz. Yaklaşık olarak 3000$’ı bulan bu programı riske atıp şansa bırakmayınız. Bir firma ile konuşmayınız, hepsiyle görüşüp hizmetlerini dinleyiniz. Karşılaştırma ve kıyaslamada bulununuz.

Bir şirket size çok ucuz bir fiyat verdi diye bu onu güvenilir veya iyi firma haline getirmez. Firmaları araştırırken siz Amerika’ya vardıktan sonraki sizinle olan iletişim ağlarını, sigorta türlerini, hizmetlerini, tecrübelerini ve referanslarını hesaba katarak sonuca varın.

Amerikan Başkonsolosluğu’nun sitesinde açıklanan Türkiye’deki Güvenilir Work And Travel Şirketleri şu şekilde.

Kesinlikle fiyata aldanmayın.

Ucuz program ücretine aldanıp almış olduğunuz riski arttırmayın. Türkiye’de bile şehir değiştirdiğimiz zaman sıkıntılar yaşarken, kıtalar arası seyahat ettiğinizi unutmayın. Bir şirketin sizi mağdur etmemesi emin olun 50-100 dolardan çok daha değerli olacaktır.

Work and Travel Fiyatları

Olabildiğince grup arkadaşlarınızla gitmemeye çalışın.

En yakın arkadaşlarınızdan ayrı kalmak birbirinize iyilik yapmak anlamına gelebilir. Gruplardan kastım 3-4 kişilik kalabalık gruplardır. İradesi güçlü ve amacı belli 2 kişilik gruplara kesinlikle lafım yok. Çünkü gideceğiniz şehirlerde de Türklerle tanışma potansiyeliniz olduğunu unutmayın. Bu konuda iş sizin iradenize düşüyor.

Gruplar oluşturmayın, hep beraber aynı mekanlara gitmeyin, Türk gecesini gelenek haline getirmeyin, yabancılarla takılın, az Türk şarkısı dinleyin, aranızda muhtar seçmeyin. Çiğ köfteyi özleyip Google’dan arama yaparsanız; birisine yazma, dert giderme ihtiyacı duyarsınız. Yapmayın öyle şeyler 🙂

Gerçekçi olun.

Beklentilerinizin, Work and Travel’ın ne olduğuyla örtüşmesi gerekmektedir. Çalışmaya gitmeniz gerektiğinin bilincinde olun. Amerika’ya ilk etapta çalışmaya gittiğinizi unutmayın.

Kişisel tecrübemdir ; 13 yaşından beri iş hayatımdayım ve çalışma ahlakına/kültürüne sahip bir insanım. Fakat Work and Travel’a katılmadan önce Amerika’yı gözümde çok büyütmüşüm. Instagramı kuşatacağımı, partiden partiye koşacağımı ve Amerikan filmlerindeki gibi yaşayacağımı hayal ederek gitmiştim. İlk gün elime bulaşık deterjanı ve süngerini alınca o an uçak biletimi alıp geri dönmek istemiştim. 🙂

New York, San Francisco ve Los Angeles’ta çalışacağım beklentisiyle gitmeyin. Bu büyük şehirlere travel’a (gezmeye) gitmeniz emin olun daha yararlı olacaktır.

Programa daha gerçekçi yaklaşmak için Work and Travel Ne Değildir? yazısını okumalısınız.

İstediğiniz işe değil, yapabileceğiniz, İngilizce seviyenize uyan bir işe gidin.

Hangi işlerde İngilizcenizi geliştirebileceğinizi, hangi işlerde eğlenerek çalışacağınızı ve hangi işlerde para kazanabileceğinizi bilmelisiniz.

Work and Travel’a katılan diğer milletlerin İngilizce düzeyleri bizden biraz daha yüksek olduğu için garsonluk gibi işler genelde Avrupalı veya Amerikalılar tarafından doldurulmaktadır. Yani kötü bir İngilizceye sahip olup garsonluk beklemek biraz ütopiktir.

Sizlere tavsiyem dilini geliştirmek isteyenler devamlı insanlarla iç içe olacak restoran ve mağaza işlerine yönelmelidir. Keza mutfakta Amerikalılarla bir arada çalışacağınız ortamlarda dahi diliniz gelişecektir.

Work and Travel’a gidene kadar kendi başınıza dil geliştirmenizi sağlayacak ipuçlarını verdiğim İngilizcenizi Geliştirmeye Yarayacak 6 Harika Yöntem galerimi okumanızı tavsiye ederim.

Sağlık kontorollerinizi yaptırıp gidin.

Sağlıkla ilgili konuları Amerika sonrasına ertelemeyin. Sağlık sigortanızın kronik hastalıkları, göz ve diş muayenilerini karşılamadığını biliniz. Tam teşekküllü doktor kontrolü yaptırın ve Amerika’ya öyle adımınızı atın. Olası bir diş ağrısı bütün yazınızı mahvedebilir. (Tecrübeyle sabittir.)

Amerika’da sağlık hizmetleri çok pahalıdır. Dişimi 180$’a çektirdiğim için sevindiğim zamanlar olmuştu. Bu diğer emsallerinin yanında çok da düşük bir miktardı. 20lik dişler çekilsin, gözler kontrol edilsin, diğer hastalıklarınız için ilaçlarınızı alıp yola çıkın.

Daha fazlası için Yurtdışına Çıkarken Nelere Dikkat Etmelisiniz? yazısında bulabilirsiniz.

Work and Travel’dan ne istediğinizi bilin.

Work and Travel’a katılırken mutlaka bir amacınız olsun.

Örnek verecek olursak ; İngilizce pratik yapma, yeni yabancı arkadaşlar edinme, kendi paranı kazanma, Amerika’yı gezme ve kültürünü yakından tanıma, alışveriş yapma, iş tecrübesi kazanma, kariyerine katkıda bulunacak bir sertifika edinme, kendi gezi belgeselini çekme gibi amaçlar edinin.

Programa katılarak ne elde etmek istediğinizi bilirseniz, Amerika’ya gittiğinizde daha planlı ve motive olursunuz: 8 Maddeyle Neden Work and Travel’a Mutlaka Katılmalısınız?

YAZAR HAKKINDA
Doğukan Helvacı

Work and Travel / Erasmus / Dil Eğitimi / @workandtravelswt @macerarehberiniz